Dolar 34,5424
%0.18
Euro 36,0063
%-0.62
Altın 3.005,890
%1.48
Bist-100 9.550,00
%1.94

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

MALİ MÜŞAVİRLİK MESLEĞİNDE BAŞARININ SIRRI

Her meslek mensubu gibi Muhasebeciler, Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler de meslek hayatlarında başarılı olmak isterler. Çıkış noktasında hedef başarı olmakla birlikte bazen de başarısız olurlar.
 
Peki, neden başarısız olurlar? Çok çalışmadıkları için mi? İşe başlarken parasal sermayeleri olmadıkları için mi? Ya da piyasada tanınmadıkları için mi? Buna benzer onlarca soru sorabiliriz. Elbette başarısızlıkta bu saydıklarımızın payı vardır. Makalemizin konusu ‘Mali Müşavirlik Mesleğinde Başarının Sırrı‘ olduğuna göre başarısızlığı bir kenara bırakıp, başarının sırrı üzerinde görüş, önerileri ve tecrübelerimi anlatarak meslek mensuplarına bir ışık olmak istiyorum.
 
Başarının sırrını beş temel ilke üzerine oturtup, bu beş temel ilkeye ne kadar çok sahipse güçlü bir sermayesinin varlığından söz edeceğim. Bu öyle güçlü bir sermaye ki, buna sahip meslek mensubunun başarısız olması mümkün değildir. Meslek mensubu önce DÜRÜST olmalıdır. TARAFSIZ olmalıdır. Mesleki YETERLİLİK ve ÖZEN içinde olmalıdır. Mesleğini sevmeli ve MESLEĞE UYGUN DAVRANIŞ içinde olmalıdır. Bütün bunların yanında ve en önemlisi SIR SAKLAMA kabiliyetinde olmalıdır.   
 
Şimdi bu saydığımız beş temel ilke üzerinde biraz düşünelim ve neden en büyük sermaye olduğunu anlamaya çalışalım.  Birinci temel ilkede meslek mensubu, mesleki iş ve ilişkilerinde dürüst, açık, doğru ve güvenilir olmalıdır. Başka meslek mensubunun yetersizliğini, kusurlarını öne çıkararak kendine menfaat sağlamaya çalışan unutmamalıdır ki, bir gün kendi de aynı konuma düşer. Gerçekte olmayan, kulaktan doğma sözde kanun hükümleri yaratarak müşterisini korkutmaya çalışan, memura rüşvet vereceğini iddia ederek kişisel menfaat sağlamaya çalışan birisini düşünün. Bu kişi para kazandığını zanneder ama mesleki faaliyetinin de sonunu hazırlar. 
 
Meslek mensubunun olmazsa olmaz ikinci ilkesi tarafsızlıktır. Doğru kararlar verirken, ön yargıların, tahammüllerin, çıkar çatışmalarının ve nüfusun kötüye kullanılmasına izin vermemeli, tam bir tarafsızlık şuuru ile mesleğini yapmalıdır. İşin sonunda size vaad edilmiş görev, mevki, makam ya da para ne olursa olsun ilkeniz tarafsızlık olmalıdır. Bu konuda zaafa düşüp tarafsızlıktan saptığınızda unutmayın ki mesleğinizin de sonunu hazırlamış olursunuz.
 
Meslek mensubu mesleğinde yeterli olmalı, Ömür boyu öğrenme ve eğitimin önemini bilmeli ve mesleğine özen göstermelidir. Mesleki yeterlilik ve özen dediğimiz bu üçüncü ilke, bir mali müşavirin asla vazgeçmeyeceği unsur olmalıdır. Bilinmelidir ki, uygun düzeyde mesleki bilgi, beceri ve özen en büyük sermayedir. Mesleki yeterliliğe sahip olmayan, sürekli eğitim almayan ve tabir yerinde ise sorup-soruşturarak günü kurtarmaya çalışan bir meslek mensubunu müşterisi de sorup-soruşturur ve birer birer terk eder. 
 
Meslek mensubunun dördüncü ilkesi “Mesleğe Uygun Davranış” olmalıdır. Meslek mensubu tüm yasa ve düzenlemeler ile uyumlu çalışmalıdır. Mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmalıdır. Meslek mensubu, yasa ve düzenlemeleri eleştirebilir, yorumunu yapabilir. Ancak, yasa ve düzenlemelere muhalefet edip farklı uygulamalara giremez. Müşterisine tabir yerinde ise, yalakalık yapmak adına kanunsuz uygulamalara girerek müşterisini ve ticari hayatını tehlikeye atamaz. Vergi ödetmemek vaadi ile müşterisine naylon fatura temin ederek kendisi ve müşterisi için menfaat oluşturmaya çalışan birisi ve ben buna meslek mensubu diyemiyorum unutmamalıdır ki bu durumu ile hem kendisinin ve hem de müşterisinin sonunu hazırlamaktadır.
 
Meslek mensubunun beşinci ilkesi  “Sır Saklama” olmalıdır. Meslek mensubu geçerli yasalara tabi olarak, mesleki ve ticari ilişkiler nedeniyle edindiği bilgilerin gizliliğine önem vermelidir. Müşterisinin ticari sırlarını başkalarına aktarmak, bilgilerini ilgisiz her ortamda konuşmak hiçbir şekilde doğru davranış olmadığı gibi bu durum hem kendisini bitirir ve hem de müşterisini kaybeder.