Dolar 34,4892
%0.08
Euro 36,4803
%0.36
Altın 2.944,590
%0.32
Bist-100 9.032,00
%2.23

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

BEKRİ MUSTAFA KİMDİR?

1593-1634 yıllarında yaşayan Bekri Mustafa’yı duymuşsunuzdur. Genç yaşında içki alemine düşerek gayri ahlaki bir hayat yaşamaya başlayan Bekri Mustafa, gece-gündüz içtiği için 41 yaşında öldüğü söylenir.

Bekri Mustafa’nın “imam” olma hikâyesini bilenleriniz ise elbet vardır. Yorgancı Ahmet Ağa’nın oğlu olan Bekri Mustafa 18 yaşındayken annesinin de vefatıyla yalnız kalarak genç yaşında yorgancı bazı arkadaşlarının da ısrarı ile bu dönemde içkiye başlar ve Kumkapı’da Agop’un Meyhanesinin başlıca Müdavimleri arasına karışır. Çok geçmeden Medrese eğitimini ve dükkânı da bırakarak gece gündüz meyhanede içki içmekle vaktini geçirir.

Şehzade Murat'ın Şehzadeliği sırasında kendisini nedimeleri arasına almış olması ve tahta çıkışından sonra da onu saray ehline dahil emesi, yine rivayetlere göre de Dördüncü Murat, içki yasağını koyduğu yıllarda bile Bekri Mustafa'nın ayyaşlığını hoş gördüğü söylenir.

Bekri Mustafa ile ilgili birçok hikaye anlatılsa da asıl meşhur olan hikayesi şöyledir:

Bekri Mustafa, yoksul bir mahallede Küçük Ayasofya Camii'nin önünden geçmektedir. O sırada musallada bir tabut vardır, fakat namazı kıldıracak imam ortalarda yoktur. Cemaatin beklemekten canı sıkılır ve başında kavuğu, sırtında cübbesiyle oradan geçen Bekri Mustafa’yı “hoca” zannederek namazı kıldırmasını söylerler.

Bekri Mustafa, "yok, ben hoca değilim” dese de, hiç kimse dinlemez ve zorla onu öne geçirirler. Bekri Mustafa namazı kıldırdıktan sonra tabutun örtüsünü açar ve ölünün kulağına bir şeyler fısıldar. Cemaat, ölüye ne söylediğini merak eder.

Bekri Mustafa gülerek cevaplar: “Sen şimdi aramızdan ayrılıp ahirete gidiyorsun. Eğer orada, bu dünyanın ahvalini sorarlarsa, Bekri Mustafa Ayasofya’ya imam oldu dersin. Onlar durumu anlar.” der.

İşte günümüzde de ne yazık ki, bir değil belki binlerce Bekri Mustafa'lar kamu da önemli görevlerde bulunuyorlar. Bu tür kimseler tarihte nadir görülse de günümüzde her yerde çok vardır.

Gerçekten bu dünyadan göçüp gidenlere dünyanın, ülkemizin ve şehrimizin durumu sorulsa gidenlerin vereceği cevap herhalde değişmeyecek ve 'binlerce Bekri Mustafa'lar işbaşında' diyeceklerdir.