ORGANİZASYON BİZİM İŞİMİZ!  AMA!

  Organizasyon deyip geçmeyin! Biz televizyon karşısında ya da tribünde heyecanla izlediğimiz herhangi bir turnuva ya da müsabakaların organizasyonunu yapmak göründüğü gibi kolay işler değildir. Her organizasyonun güvenlik, ulaşım, konaklama, takımların, hakemlerin ve taraftarların sevk ve idaresi... Yani organizasyon yapmak sorumluluk ve maliyet isteyen meşakkatli bir iştir. Özellikle uluslararası organizasyonlar yapmak başlı başına daha büyük sorumluluk ister. Çünkü işin içerisinde ülkenin tanıtım ve vizyonu da girdiği için daha hassas bir hal alıyor. Büyük organizasyonlar için  yurt dışından gelen misafirlerin havalimanlarından ülkemize giriş yaptıklarından itibaren ve tekrar dönüş için uçağa binmelerine kadar geçen sürede ülkemizde edindikleri olumlu ya da olumsuz tecrübeler daha sonraki süreçlerde ülkemiz için önemlidir.

   2023 Avrupa şampiyonlar ligi final mücadelesi İstanbul Olimpiyat Stadı'nda oynandı. Ülkemiz bu organizasyona 2. kez ev sahipliği yaptı ve iki organizasyonda da kusursuz bir yönetim sergiledi. Söz konusu uluslararası organizasyon olunca bu konuda gerçekten başarılıyız. Sadece futbol konusunda değil diğer birçok spor organizasyonlarında ülke olarak sorumluluğumuzu layıkı ile yerine getiriyoruz.

Son bir yıl içerisinde ülkemizde şampiyonlar ligi finali dışında başka uluslararası organizasyonları da ev sahipliği yaptı. Ampüte Futbol Dünya Kupası İstanbul'da yapıldı ve Ampüte milli takımımızın şampiyonluğu ile neticelendi. Bir diğer organizasyon ise Modern Pentatlon Dünya Şampiyonası geçen sene ülkemizde yapılmıştı. Muhtemelen önceki organizasyondaki başarımızdan dolayı 2023 dünya şampiyonası da yine ülkemizde başkent Ankara'da yapıldı. 2 yıl üst üste yapılan bu organizasyonda da yine alnımızın akıyla çıkmayı bildik. Tüm bu organizasyonlarda emeği geçen de ülkemizi en güzel şekilde tanıtımını sağlayan herkese ne kadar teşekkür etsek azdır.

   Peki biz böyle uluslararası organizasyonları başarı ile yapıyoruz ama neden bir UEFA Avrupa şampiyonası, FIFA Dünya şampiyonası veya olimpiyat gibi bir organizasyon ülkemize verilmiyor diye sormadan edemiyoruz. Gayet başarılı bir şekilde yapabileceğimizden de eminiz. Lakin bu en büyük organizasyonların ev sahipliğini yapacak ülkeler belirlenirken farklı olayların döndüğünü az çok tahmin edebiliyoruz. FIFA Dünya Kupası'nın Katar'a verilmesinden sonra FIFA başkanı ve bazı yöneticilerin soruşturma geçirmesi bunun en belirgin emareleridir. Yani böyle büyük organizasyonların ülkemizde gelebilmesi için sadece işimizi yapmak yetmiyor, lobi faaliyetlerde gerektiriyor. Ama inanıyorum yakın gelecekte hayalini kurduğumuz büyük organizasyonlar ülkemize gelecektir.

  Uluslararası organizasyonlarda ki başarımızı elimden geldiğince anlatmaya çalıştım. Peki ulusal yani kendi içimizdeki spor organizasyonlarımız konusunda ne kadar başarılıyız? Büyük paraların döndüğü elit spor organizasyonlarında da, uluslararası organizasyonlarda ki kadar olmasa da yine de başarılıyız. Ama gelin görün ki başta amatör sporlarımız olmak üzere profesyonel sporlarımızın alt liglerindeki müsabakalarda aynı durum söz konusu değil maalesef. Bu durumu vereceğim bir örnek ile anlatmaya çalışayım. Bu yıl ilk defa bir sporcu velisi olarak TFF ligi Ankara U11 ve U12 müsabakalarını takip ettim. Hem müsabakaların tarihi hem de organizasyondaki eksiklikler ve özensizliklere şahit olunca sanki organizasyonu yürüten TFF yetkililerinin dostlar bizi pazarda görsün kafasıyla hareket ettiklerini kanaat getirdim. Eylül ayından itibaren hem okul hem de spor faaliyetlerinden dolayı bedenen ve zihnen yeterince yorgun olan çocuklarımızın, haziranın neredeyse ortasında başlatılan ve sıkıştırılmış maç takvimi ile temmuzun ortasına kadar devam etti. Organizasyonu planlayan yönetimin sanırım ne ilimden ne de bilimden bihaberler ki aşırı yağmur ile aşırı sıcaklık yaşanılan bir mevsimde sporun ilk basamağına adım atan çocukların gerçek performanslarını ortaya koymalarına dolaylı olarak engel oluyorlar. Kaldı ki elit sporcular bile bu mevsimde sezonun yorgunluğunu atmak için dinlenme ile geçirirler. Çünkü bilimsel antrenman planlamalarında takvim böyle işler. Müsabaka skorlarının Federasyonun sitesine yanlış yazılmasından tutun hakemsiz resmi maç oynandığına bile şahit olduk ve görüntüleri de elimizde mevcut.   Federasyonumuzun kıymetli yöneticilerine bu hali izah etsek eminim onların da hazır cevaplar vardır. Diğer liglerin yoğunluğu ve buna bağlı olarak sahaların eksikliği, hakemlerin sayısının yetersiz kalması gibi gerekçe sunabilirler. Ama özellikle futbol gibi bir popüler bir spor branşına ilk adımı atan sporcuların böyle özensiz ve yetersiz bir şekilde yapılan organizeler ülkemize hiç yakışmıyor. Eksiklikleri olsa da büyük şehirlerde en azından bu kategorilerde müsabakalar oynanıyor  ama küçük Anadolu şehirlerinde maalesef tek bir maç bile oynanmıyor.

 Çözüm olarak naçizane önerim, büyük şehirlerde federasyon ve yerel yönetimler bu küçük yaşta ki futbolcular için orijinal ölçülerde küçük sahalar yaparak müsabakalar daha verimli bir mevsimde organize edilebilir. Diğer küçük şehirlerimiz de ise yine federasyon, milli eğitim ve yerel yönetimler bu konuda ellerini taşın altına koyarak o minik yavrularımıza fırsat eşitliğini sağlamalıdır. Yoksa bu spor yönetimi zihniyeti ile bir arpa boyu yol alamayız, alamıyoruz da zaten

Sağlıcakla ve sporla kalın