JUPP DERWALL, ALMAN DİSİPLİNİ VE EROL BULUT
Yaş itibariyle çok bilgiye sahip değildim. Yaşı bizden büyük ve o dönemi canlı yaşayan başta Galatasaraylılar olmak üzere futbolsever büyüklerimiz daha iyi bilirler. Onu anlatmak için sayfalar yetmeyecek ama futbola sevdalı tüm gençlere tavsiyem bu efsaneyi muhakkak okumalı. İlk anlaşma şartı olarak, o zaman yeni yapılan ve toprak saha olan Florya tesislerine çim bir antrenman sahası ve kondisyon salonu yapılmasını isteyerek başlayan bir başarı hikayesi.
Hüsran ile geçen ilk sezonun arkasından, ikinci sezon ligi namağlup bitirmesine rağmen averajla gelen ikincilik. 3. sezon ise özlemle beklenen ve 14 yıl aradan sonra gelen ilk şampiyonluk. Devamında ise Galatasaray‘ın efsane Avrupa başarıları. Kısacası Derwall, Galatasaray‘a oyun karakteri kazandırarak disiplin ve özveri ile başarıya ulaştırdı. Daha sonra yardımcısı Mustafa Denizli‘ye koltuğu devrederek danışman olarak devam etti ve bir sezon sonra sessiz sedasız ülkesine döndü. 2007 yılında vefat ettiğinde cenazesinde birçok Türk vatandaşımız katıldı. Rahmet ve minnetle anıyoruz.
Peki bu anlattığımın Fenerbahçe ile ne alakası var diyebilirsiniz. Biz Türkler heyecanlı ve coşkulu bir milletiz. Ancak spor konusunda en büyük eksiklerimizden biri disiplin ve oyun karakteri. Almanlar’da da mevcut olan bunlar ve bu yüzden başarılılar. Erol Bulut’un, futbolculuğunun ve antrenörlüğünün altyapısı Almanya‘da geçti. Alman ekolünü ve disiplinini takıma yerleştirir ise Fenerbahçe‘nin de Derwall‘i neden olmasın? Ayrıca yine kendisi gibi Alman futbolunun yetiştirdiği yıldız isim Mesut Özil‘in de takıma katılması onun bu işini kolaylaştıracaktır.
Tabii burada Fenerbahçe yönetimi ve taraftarların sabır göstermesi gerekir. 'Sabır acıdır ama meyvesi tatlıdır' atasözü. Çünkü Galatasaray, Derwall ile bunu yaptı ve 3. sezon sonunda şampiyon olmasına rağmen, futbolda çağ atlayarak ilerleyen yıllarda daha çok başarının gelmesini sağladı. Yıllar sonra UEFA kupasını alırken de bir sezonun değil, 4 yılın emeği ve sabrı vardı.
Bu yüzden Fenerbahçe camiası bu fırsatı iyi değerlendirerek ilerleyen yıllarda büyük başarıların gelmesini sabırla beklemelidir. Böylece hem Fenerbahçe hem de Türk futbolu daha büyük başarılara ulaşabilir. Yeni Mesut Öziller yetişebilir. Son olarak bana rahmetli Derwall‘i hatırlatan ve araştırmama vesile olan değerli büyüğüm TBMM bürokratlarından Ahmet Balıbey‘e teşekkürlerimi sunuyorum. Sağlıcakla ve sporla kalın.