Dolar 34,4815
%0.06
Euro 36,2192
%-0.36
Altın 2.960,190
%0.85
Bist-100 9.368,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

İŞE GELMEDİM, SOR BAKALIM NEDEN?

İşçi kendi açısından haklı olduğunu düşünse de işvereni aksini düşünmekte ve çoğu zaman işten çıkarılmayla sonuçlanmaktadır. Peki, işçinin hiç mi mazereti olamaz? Kanunlarımızda mazeret izni yok mudur? Tabi ki işçinin mazeret izin hakkı vardır ve hakkını kullanması da yasaldır. 4857 sayılı İş Kanununa göre işçinin bazı şartlarda mazeret izin hakkı bulunmaktadır. Ancak bazı söylemlerde olduğu gibi işçinin her ay bir ya da iki gün mazeret izin hakkı vardır. Hiç mi özel işi olmayacak, gibi söylemler doğru değildir ve tamamıyla art niyetli yaklaşımlardır. Bu tür söylemler çalışma barışını bozmaya yönelik hareketlerden öteye geçmez.

Makalemizde mazeret izinleri konusuna kısa kısa değinerek çalışan işçilerimizin hakları konusunda bilgilendirmeye çalışacağım.4857 Sayılı İş Kanunumuzda mazeret izinleri şu şekildedir: İşçiye; evlenmesi veya evlat edinmesi ya da ana veya babasının, eşinin, kardeşinin, çocuğunun ölümü hâlinde üç gün, eşinin doğum yapması hâlinde ise beş gün ücretli izin verilir.

İşçilerin en az yüzde yetmiş oranında engelli veya süreğen hastalığı olan çocuğunun tedavisinde, hastalık raporuna dayalı olarak ve çalışan ebeveynden sadece biri tarafından kullanılması kaydıyla, bir yıl içinde toptan veya bölümler hâlinde on güne kadar ücretli izin verilmektedir. Bu izin süreleri toplu iş sözleşmeleri veya iş sözleşmesi ile çoğaltılabilir, farklı durumlarda da ücretli izin verileceği yazılabilir. İşçi lehine olan ücretli izinlerde bir sınırlama söz konusu değildir. Ancak, kanunda düzenlenen mazeret izin sürelerinde kısaltmaya gidilemez. 

Mazeret izinleri talebe bağlıdır. Yani işçi, mazeret izni kullanmak istediğini işverene yazılı bir şekilde bildirmelidir. İşveren, bazı mazeret izinlerini işçinin talep ettiği günde kullandırmakla birlikte ertelenebilir izin taleplerini de iş durumuna göre bir planlama ile kullandırabilir. Mazeret izinleri talep eden işçinin talep dilekçesinin ekinde mazeret durumunu da belgelendirmesi gerekir.  Örneğin evlilik halinde evliliğini gösterir belgeyi, vefat halinde ise gerekli yasal belgeyi işverene sunmalıdır.

İşçinin mazeret izni kullanma durumu ortaya çıktığında bu izinleri kullanması gerekir. Örneğin, eşi doğum yapan işçinin mazeret izni eşinin doğum yaptığı gün, anne veya babası vefat eden işçinin mazeret izni ise vefat tarihinde başlamaktadır. İşçinin, bu olaylar meydana geldiğinde işverenden mazeret izni alıp iznini kullanmaya başlaması gerekmektedir. Yani, eşi kışın doğum yapan işçi, mazeret iznimi yazın kullanmak istiyorum diyebilme hakkına sahip değildir.

İş Kanununun mazeret iznini düzenleyen maddesinde, izin günleri işgünü olarak değil gün olarak ifade edilmiştir. Bu nedenle herhangi bir resmi tatile veya işçinin hafta tatiline denk gelen günlerin de hesaba katılması gerekmektedir. Örneğin, eşi Cuma günü doğum yapmışsa 5 günlük doğum izni Cuma gününden başlar ve Cumartesi, Pazar günü de doğum izni olarak değerlendirilir. Hatta Pazartesi, Salı günleri de bayram tatiline denk gelse bile izin süresi uzatılmaz. Kullanılacak mazeret izinleri de aynı yıllık izinler gibi ücretli izinlerdir. Kanunda belirtilen üç veya beş günlük mazeret izinlerinde çalışmayan işçinin ücretinden fiilen iş görmediği gerekçesiyle kesinti yapılamaz. Bu süreler de çalışılmış gibi değerlendirilir ve işçinin ücreti tam ödenir.

 

Özetle; mazeret izinleri doğduğu anda talep edilip kullanılmaya başlanmalıdır. İşverenin bu talebi geri çevirme hakkı bulunmamaktadır. Mazeret izinleri kullanılmadığı zaman bu izin hakları ertelenmez. Para olarak ödeme yapılamaz.

Mazeret izinleri yukarıda belirtilen olayların gerçekleşmesi halinde kullandırılır. 

Mazeret izinlerinin kullanılması gereken tarihler bellidir ve bu sürelerde kullanılmayan izinler daha sonra kullanılmak üzere talep edilemez.