30 VE DAHA FAZLA İŞÇİ ÇALIŞTIRAN İŞYERLERİNDE İŞVERENİN KEYFİ İŞTEN ÇIKARMALARINA KARŞI İŞÇİNİN İŞE İADE DAVASI AÇMA HAKKI VARDIR…
İşverenlerce yapılan geçerli olmayan ve keyfi olarak iş akdinin fesih işlemlerine karşı işçinin dava açma ve işe iadesini talep etme hakkı bulunmaktadır. İşe dönüş davası diğer bir ifade ile işe geri dönüş davası olarak da bilinen işe iade davası açması halinde mahkeme işe iade kararları vermektedir.
İş Kanunu‘nun 18/1. maddesinde;
“Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır. Yer altı işlerinde çalışan işçilerde kıdem şartı aranmaz.
İş Kanunu’nun 18/1. Madde hükmünde ifade edildiği gibi fesih işlemi geçerli bir sebebe dayanmıyorsa diğer bir ifade ile keyfi hareket edilmişse çalışan istemesi halinde işe iade davası açabilir ve davayı da kazanır. Ancak, işe iade davası açmanın da bazı şartları var.
Bunlar;
1- İş Kanunu‘na veya Basın İş Kanunu‘na tabi çalışıyor olmak.
2- 30 ve daha fazla işçi çalıştıran bir işyerinde çalışıyor olmak.
3- İşçinin en az altı aylık kıdeminin bulunması, yani en az 6 aydır çalışıyor olması gerekir.
4- İş sözleşmesinin belirsiz süreli olması gerekir.
Uygulamada işin niteliği gereği belirsiz süreli bir iş sözleşmesi olduğu halde belirli süreli bir sözleşme yapılsa dahi bu sözleşmeler belirsiz süreli kabul edilmektedir.
5- İş sözleşmenin işveren tarafından geçerli bir neden olmaksızın feshedilmesi gerekir.
6- İşveren vekili ve yardımcısı olmamak.
Keyfi bir şekilde işten çıkarılan işçi bir ay içinde dava açmalıdır:
İşe iade davası fesih bildiriminin işçiye tebliğ edildiği tarihten itibaren 1 ay içerisinde açılmalıdır. Fesih bildirimi yazılı olmalı ve soyut gerekçeler, genel ifadeler bulunmaksızın hangi nedenlerle iş akdinin feshedildiği açık bir şekilde belirtilmelidir. Bildirimde bu şekil şartlarına uyulmaması dahi feshi geçersiz kılabilir ve işçinin işe iadesine karar verilebilir. Yine fesih, işçinin davranışı veya performansı gibi nedenlere dayandırılıyorsa da daha öncesinden işçinin savunmasının alınması gerekmekte olup aksi durum feshi geçersiz kılar.
Bahsedilen şartlara sahip işçilerin, işverene karşı işe iade davasını açarak feshin geçersiz olduğunu iddia etmeleri yeterlidir. Feshin geçerli olduğu ve şekil şartlarına uyulduğu hususlarında ise ispat külfeti işverende olup bu hususların ispat edilemediği durumlarda mahkemece işçinin işe iadesine, işçiye boşta geçen süreye ilişkin ödenmesi gereken tazminata ve yine işe başlatılmaması durumunda ödenecek iş güvencesi tazminatına yönelik karar verilir.
Mahkeme kararına rağmen işveren işçiyi işe başlatmamasının sonuçları:
İşe iade kararının kesinleşmesinden itibaren işçi, 10 iş günü içerisinde işverene başvurarak işe iadesini talep etmelidir. Bu tarihten itibaren işveren 1 ay içerisinde işçiyi tekrardan işe başlatmalıdır.
İşverenin işe başlatmaması durumunda işçiye,boşta geçen süreye yönelik en fazla 4 aylık ücret tutarındaki tazminatı, diğer hakları ve en az 4 en çok 8 aylık ücret tutarında iş güvencesi tazminatını, kıdem ve ihbar tazminatlarını ödemek zorundadır.
Sonuç olarak;
İş kanununun uygulandığı ve 30 veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az 6 aylık kıdemi bulunan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesinin geçerli bir sebep olmadan işveren tarafından fesih edilmesi halinde işçinin işe iade davası açarak işine tekrar dönmesi sağlanıyor. İşe iade davasını kazanan işçinin, kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren 10 iş günü içinde işverene işe başlamak için yazılı başvuruda bulunması gerekiyor. İşçinin zamanında başvurusu üzerine işverenin de işçiyi bir ay içinde işe başlatma iradesini işçiye bildirerek işe başlatması gerekiyor. İşverenin işe başlatma konusunda yazılı iradesi ve bir ay içinde de başlatmaması halinde işçiye 4 aylık ücret tutarındaki tazminatı, mahkeme kararına göre en çok 8 aya kadar iş güvencesi tazminatını, ihbar ve kıdem tazminatlarını ve varsa diğer haklarını ödemek zorundadır.