Dolar 34,5582
%0.28
Euro 36,4558
%0.29
Altın 2.959,980
%0.84
Bist-100 9.137,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

ZAHO SALDIRISININ ARKASINDA KİM VAR?

2018 yılından bu yana bu köşede beni okuyanlar bilirler ki, mümkün olduğunca kısır iç siyasetten uzak durmaya çalıştım. “Eğri oturup doğru konuşmak gerek” düsturu ile yazılarımı yazmaya gayret ettim.  Türkiye’nin dış politikası üzerine yoğunlaştım ve sadece ve sadece, kişisel görüş ve yorumlarımı yazdım. Bütün bunları merakımdan yaptığım araştırmalar ve okumalar üzerinden şekillendirmeye çalıştım. Bilmediğim konuyu bilmiyorum, kişisel yorumları şahsi yorumlarım diye belirttim. En çok da Türkiye’nin Suriye politikası üzerine odaklandım. Hem o coğrafyanın içinde bulunduğu durum hem de sık sık ülke gündemini meşgul etmesiydi nedeni. Tabii bir de coğrafyayı ve coğrafya insanını tanımamın avantajını kullandım.

Bütün bu birikimlerim ve edindiğim bilgiler ışığında, yazılarıma ara verdiğim bu süreçte, sizlere içi dolu bir roman hazırladık. “Doktor” adıyla hazırladığımız bu roman da buradaki yazılarımla paralel ilerleyen bir hikâyeyi içeriyor. Suriye’de doğup büyüyen Türkmen bir gencin Lazkiye’de tıp fakültesine girmesiyle başlayan romanımız, Suriye’de Türkmen olmanın, Türkiye’de de mülteci olmanın getirdiği ikinci sınıf insanın psikolojisinin gelgitlerini anlatmaya çalıştık.

Tamamen insanı değerler üzerine yoğunlaştığımız hikâyemizde, en çok sorulan “Bizim Suriye’de ne işimiz var?” sorusunun cevabını net olarak vermeye çalıştık. “Misakı Milli sınırları içinde vatan bir bütündür bölünemez”, “Hatay’ın Türk toprağı olmasının önemi”, “Türk Devleti’nin Suriye ve Irak Türkmenleri ile olan ilişkisi ve bu ilişkinin nedeni?” gibi detayların da cevaplandırıldığı romanımız şükürler olsun ki sonunda bitti ve baskı süreci başladı. İnşallah en kısa sürede baskısını da tamamlayıp siz değerli okuyucularla buluşturmayı hedefliyoruz. Neredeyse bir yıl aradan sonra yazdığım bu ilk yazıda öncelikle neden ara verdiğim ile ilgili bir bilgilendirme yapmak istedim. Nasipse bundan sonra her ayın ilk Pazartesi günleri buradan yeni yazılarımla sizlerle buluşmaya devam edeceğim.

Gelelim ülkemizin son günlerdeki gündemine. Son günlerde en çok ilgimi çeken gündem haberi Irak’ta Zaho saldırısı oldu. 20 Temmuz’da Irak’ın kuzeyindeki Zaho bölgesine yapılan bombalı saldırı sonucu Irak hükümetinin açıklamalarına göre birçok sivil hayatını kaybetti. Bu bölge Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yıllardır terör örgütüne karşı yaptığı Pençe Operasyon Bölgesi. TSK yıllardır bu bölgede terör operasyonları yapıyor.

Ne ilginçtir ki, bu saldırıdan hemen sonra Irak’ta hem hükümet düzeyinde hem de halk düzeyinde aşırı bir Türkiye karşıtlığı oluştu ve bir anda halk sokaklara dökülüp, Türkiye’ye karşı sloganlar atarak yürüyüşler yaptı. Irak hükümeti de saldırıdan Türk hükümetini sorumlu tutuyor. Fakat ilginç olanı şu, nasıl oluyor da halk bir anda örgütlenip bir Türkiye karşıtlığı oluşuyor. İster istemez insanın aklına ‘bir provokasyon mu var?’ sorusu geliyor. Çünkü Türk Dışişleri Bakanlığı bu saldırıdan terör örgütünü sorumlu tuttu ve kınadı.

Ben bu tür olayların lokal değerlendirilmesinin doğru olmadığı kanaatindeyim. Zira son zamanlarda, Türkiye’nin Suriye’de bir sınır ötesi operasyonu her geçen gün gündemi daha çok meşgul ediyor. Geçtiğimiz günlerde, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan İran’da, Rusya ve İran liderleri ile bir görüme gerçekleştirdi. İran Dini Lideri Hamaney “Türkiye’nin Suriye’ye yapacağı askeri opersayonun bölgeye zarar vereceğini ve asla desteklemediğini” söyledi.

Zaho saldırısı gibi saldırılarda, “Kim kazandı?” sorusu sorulur her zaman. Bu durumda bölgede hangi ülkelerin varlık gösterdiğine bakmak gerek. Irak hükümeti son yıllarda Şii ağırlıklı İran güdümüne girdiğini hepimiz biliyoruz, ayrıca, İran Şii Milisleri ile TSK’ya bağlı Suriye Milli Ordusu Güçleri Suriye’de savaşıyorlar. Bütün bu realiteleri bir kenara koyduğumuzda, Türkiye’ye karşı, Irak’ta ve daha da önemlisi Türkiye’nin Suriye’de yapacağı operasyonları gölgelemek maksadıyla provokasyon amaçlı bir saldırı olabilme ihtimali yüksek ve arkasında İran’ın olması olası bir ihtimal. Bu benim kişisel yorumum.

Türkiye daha önce de Suriye’de ve Kuzey Irak’ta çok sayıda askeri operasyon yaptı. Özellikle Afrin operasyonunda, sivillerin olduğu alanlara hassasiyetle operasyon yapan bir ülke Zaho’da bile bile sivilleri vurması ihtimal dâhilinde olduğunu düşünmüyorum. Ne demişler, “âyinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.”