SORUN SADECE KILIÇDAROĞLU MU?
Tarihin devrimci dinamiği işliyor ve bu, çoğu zaman direnişle karşılaşsa da kaçınılmaz olarak değişim kazanıyor. Tarihsel olarak geride kalanın, tekrar da ısrar edenin zaferi mümkün değil. Tarihsel olgular bunu çoğu zaman bize ispat etti. Ancak ne hikmetse insanlığın bir bölümü bu değişime cepheden karşı tutum sergiliyor her süreçte…
Türkiye yeni bir seçim sürecinden çıktı ve muhalefet darmadağın bir izlenim veriyor, Oysa toplumun ciddi bir muhalefet talebi var bu yoksulluğa, zamlara, adaletsizliğe karşı mücadele edecek…
Ancak nasıl bir anlayış? Nasıl bir program!
CHP’den geleneksel Marksist bir anlayış veya Ortodoks anlamada bir strateji elbette beklemiyoruz, bunu belki TİP için öneri sayabiliriz…
Ancak 1970’lerde kabul ettiği sosyal demokrat ilkeler bile belirli ölçüde işlevsel olabilir kendi nesnel olgularıyla harmanlayarak!
Sosyal demokrasinin temel ilkeleri şu şekilde özetlenebilir:
1-) Sınıfların çıkarı dengeye gelmelidir. Sosyal demokrasi emekçilerin çıkarını savunurken, öteki sınıfların yaşam hakkını yok saymaz.
2-) Demokratik özgürlükler sınıfsal çıkarlara kurban edilmemelidir. Sosyal demokrasi, sınıflar arası çıkar dengesini en iyi sağlayacak ortamın, siyasal haklarda eşitliğe dayalı demokratik ortam olduğu inancındadır.
3-) Devlet ideolojisiz olmalıdır. Sosyal demokrasi, güçlü sınıfların ya da toplulukların çıkarını gözeten ve ideolojisini savunan yerleşik siyasal ve hukuksal düzene, başka değişle sınıfsal devlet yapılanmasına karşıdır.
4-) Bölüşüm hakça olmalıdır. Sosyal demokrasi, bireysel yeteneğin ve ulusal zenginliğe katkının farklı olduğu inancındadır. O nedenle her bireyin, ulusal üretime yeteneği ölçüsünde yaptığı katkıyla uyumlu bir pay alması gerektiğine inanır.
5-) Ekonomik yapı çoğulcu olmalıdır. Ulusal üretim, soyut bir serbest piyasa ekonomisi tutkusuna kurban edilmemelidir. Özel teşebbüsün yetişemediği pahalı teknolojiyi gerektiren yatırımları devlet yüklenmeli ve bu yoldan ekonomik yapıyı değiştirmelidir. !
Sorun sadece Kılıçdaroğlu mu? Diye çokça kafa yoranların aslında meselenin küçük bölümünde boğulmaları yanlış. Mesele sağlam bir program! İdeolojik tutarlılık. CHP Tarihsel dinamikleri olan köklü bir yapı ve bu yapı köklerinden beslenerek güncellenmelidir.
Solun toplumsal dinamiği emekçi sınıfların kendisidir. CHP tarihin her aşamasında bu zeminden uzaklaştıkça kaybetti. Etnik, mezhepçi çizgiye çekilmenin derin yıkma neden olduğu siyasal yelpazeler olumsuz sonuçlar oluşturamaya her zaman adaydır.
CHP bu tuzağa çekilirse bölünür.
Mesele / Teori / Program!