İNSAN DEĞİŞİR Mİ?
Gençlik yıllarındaki hızlı ve radikal düşünceler daha makul ve daha ılımlı vaziyete girer. Buna açık örnek vermem bazılarını rahatsız edebileceği için, bunu açık yazamıyorum. Lakin çok örneklerin olduğunu, hepimiz çevremizde gördüğümüz gibi, kendimizde de görürüz.
Bu değişime, birçok sebeplerin çokluğunun yanında, asıl sebep hayatın gerçeğidir. Çünkü gençlik, hislerle hareket eder ve akli melekelerini çalıştırma onlarda biraz daha zayıftır. Ama evlenmiş çoluk çoçuk sahibi olmuş ve bir ev geçindirme yükümlülüğü altına girmiş birisi, aynı durumda olamaz ve olaylara farklı bakar. Mesela bugün dünyada komünizm tutmadı. Çünkü bu insanın fıtratına aykırı olduğu için, insanlar tarafından revaç bulmadı. Çünkü insan yaratılış itibari ile hürriyete aşık olduğu için, komünizmin ücretli ve sınırlı bir hayat tarzını kabul edemez. Bu yüzden insana biraz daha hürriyet ve serbestiyeti veren demokrasiyi ise insanların çoğu benimsemiş görünüyor. Her ne kadar bu sistemde de birçok çarpıklık olsa da bu yüzden insan daima hakkı ve doğruyu aramaya meyyaldir. En güzelini bulmaya meyleder ve işte değişim de bu meyilden kaynaklanır. Yunus Emre’nin meşhur mısralarında ifade ettiği gibi, ‘İlim ilim bilmektedir. İlim kendin bilmektir. Sen kendini bilmezsen, bu nice okumaktır.’
İnsan harikulade sanatlarla süslenmiş muhteşem ilahi bir sanat eseridir. İnsandaki maddi cihazların yanında birçok manevi cihaz da verilmiş donanımlı bir saraydır. Eğer insan, kendini bu muhteşem maddi ve manevi cihazlarla süsleyen yaratanın emirlerine uysa hem dünyada hem de uhrada huzura kavuşur. Bütün beşeri sistemlerin kusurlarından kurtulur ve saadete erişir.