Dolar 34,1908
%0.21
Euro 37,0991
%0.11
Altın 2.979,890
%0.86
Bist-100 9.002,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

GÜNÜMÜZ SİYASETİ

Günümüz siyasetinin temeli her ne kadar iki yüz yıla kadar uzansa da asıl olarak takriben yüz yıl öncesinde, tam bugünkü anlamıyla ortaya çıkmıştır.                

Devlet tamamen üzerindeki İslam gömleğini çıkarmış ve laikliği benimsemiştir. İlk yıllarda her ne kadar insanların inanç ve düşüncelerini serbestçe yaşama imkanının kısıtlanması gibi durumlar ortada iken, bu kısıtlama Adnan Menderes zamanında biraz gevşetilmiş ve özellikle Müslüman halk baskı ve eziyetten sıyrılarak biraz ferahlama yaşamıştır.    

Adnan Menderes’ten sonra askeri vesayet altında ki hükümetler, çok fazla bir hürriyet getirememiş ve halka az bir hürriyet verilse darbe ile karşı karşıya gelmişlerdir.          

Günümüzde ise yirmi yıllık AK Parti iktidarı döneminin ilk yıllarında askeri vesayeti tam ortadan kaldırmaya gücü yetmeyen Recep Tayyip Erdoğan, ülkemiz için bir ilk olan cumhurbaşkanlığı sistemi ile bazı tabuları yıkmayı başarmış ve bu hürriyetperverliği sebebi ile de halkın desteğini hep arkasına almıştır. Peki, bu yeterli midir? Elbette değildir.                    

Her ne kadar bütün siyasi partiler temelde, CHP'nin ilkeleri üzerine kurulsa da ve Meclis’te yemin ederken CHP ilkelerine bağlı kalacaklarına dair yemin etseler de söylem ve uygulamalarında aralarında farklılıklar göstermektedirler.

Kimisi Altı Ok'taki milliyetçiliği ön plana çıkarırken, kimisi laikliği devlet dışında kişilerde de olması gerektiğini savunurken, kimisi ise devletin laik olabileceğini ama kişilerin laik olmaya zorlanmasının uygun olmayacağını söylemesi; ama bütün bunlara rağmen partilerin tamamında demokrasiye bağlılık, inanç ve taraftarlık cihetinde şek ve şüphe yoktur.

Bu arada, zamanla bütün siyasi partilerde eksen kayması yaşandığı da aşikar bir gerçektir. Mesela CHP eski CHP değildir. Tutuculuktan uzaklaşmış biraz daha başka görüş, inanç ve düşüncelere de müsamaha gösterir hale gelmiştir. Bu tutum içindeki aşırı laikleri rahatsız etmiş ve onların büyük bir kısmının partiden ayrılmasına sebep olmuştur. Bu yüzden CHP’den çeşitli partiler doğmuştur.

Çoğu zaman sosyalist, komünist ve aşırı sol görüşlüler kendilerine biraz yakın hissettikleri CHP’den rahatsız olsalar da kendi düşüncelerine biraz yakın olduğu için seçimlerde kerhen de olsa CHP'ye oy vermişlerdir. Aynı şekilde her ne kadar görüş, düşünce ve inanç noktasında kendilerine tamamen uygun olmasa da, dindar insanlar da hürriyetperverliği dolayısıyla AK Partiye oy verme mecburiyetinde kalmışlardır. Bu hal ve düzen nereye kadar gider ve nasıl olur bilinmez. Ben bu sürecin büyük bir değişime gebe olduğunu düşünüyorum ve bu değişim çok sürmez ve dünya çapında bir büyük değişim olacağı kanaati bende hakim. Dünya'nın büyük olaylara sahne olacağını düşünüyorum ve bunu hep birlikte göreceğiz. Dünya bu zulme fazla dayanamaz. Eski hal muhal ya yeni hal ya izmihlal.