Kılıçdaroğlu’ndan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sert sözler! ‘Seni sözde kefenle karşılıyorlardı...’

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu bugün CHP Meclis grup toplantısında konuştu.

KILIÇDAROĞLU'NUN AÇIKLAMALARI ŞÖYLE:

“Cumhuriyet'in 2. yüzyılının ilk günlerinde bir olmak, beraber olmak sıcak mesajlar vermek en çok Cumhuriyet Halk Partisi'ne yakışır. Kutlamalarda 10 milyon vatandaşımıza ulaştık. Buradan tüm belediye başkanı arkadaşlarıma teşekkür ederim. Bu heyecanı yaşattıkları için. Kutlamalarımız yıl boyunca da devam edecek. Anıtkabir'e yürüdük ve bütün insanlarımız oradaydı. 1 milyon 182 bin vatandaş, Anıtkabir'i ziyaret etti. Artık öyle bir noktadayız ki hiçbir güç Cumhuriyet'i ve demokrasiyi engelleyemez. Bütün komutanlar savaş meydanlarından gelmişler. Bağımsız bir Merkez Bankamız bile yok. 1930 da Merkez Bankası kuruldu. Milli Kurtuluş Savaşı sonrası hiç kimseye boğun eğmemek için mücadele yaptılar. Önce ekonomi kalkınma, eğitim ve yoksulluk dediler.”

"YOKLUKLAR İÇİNDE KURDUK"

“Nereden nereye geldiğini Türkiye'nin hepimizin bilmesi gerekir. Arzu ettiğimiz Cumhuriyet nasıl bir Cumhuriyet olacak. Onun yanıtını da Gazi Mustafa Kemal Atatürk veriyor. Demokrasinin tam ve belirgin şekli Cumhuriyet'tir. Biz Cumhuriyet'imizi böyle yokluklar içinde kurduk. Nasıl bir Cumhuriyet? Fikri, vicdanı, irfanı hür nesiller ister Cumhuriyet. 100 yıllık bir Cumhuriyeti, 22 yıla sığdırmak ne kadar doğrudur? 1927 yılında uçak fabrikasını kuran Türkiye'yi nasıl görmezsiniz? Toprak Mahsulleri Ofisi'ni, TARİŞ'i nasıl görmezsiniz? Bugün devleti yöneten en tepedeki kişi kendi dönemini anlattı. Osmanlı'nın borcunu son kuruşuna kadar, yoksullukla mücadele ederken Türkiye Cumhuriyeti ödedi. Onlar büyüme ve kalkınma için kimseye el avuç açmadı. Bunlar da kapı kapı dolaşıyor kimden 3-5 kuruş alsak diye. Yalvarılır mı yakarılır mı ya? Cumhuriyeti kuranlar yolsuzluklarla mücadele ettiler. Bunlar ise yolsuzlukla mücadele etmesinler diye yasa çıkardılar.”

"SAYIŞTAY TAMAMEN İŞLEVSİZ BIRAKILDI"

“Onlar her kuruşun hesabını millete veriyorlardı. Bunlar ise lüks ve şatafat içindeler. Sayıştay tamamen işlevsiz bırakıldı. Bunlar Türk Lirası'nı yerde sürüklenir hale getirdi.”

KILIÇDAROĞLU’NDAN KURULTAY AÇIKLAMASI!

“Güzel bir kurultay yapacağız. Güzel bir kurultay, keyifli bir kurultay yapacağız. Barış içinde bir kurultay yapacağız. Birlikte, bayram havası içinde bir kurultay yapacağız.”

AYM'NİN CAN ATALAY KARARI

“Can Atalay hala içerde. Yargıtay talimatla karar aldı. Bu kişi bizim milletvekilimiz değil ama CHP'nin bir özelliği var. Nerede haksızlık hukuksuzluk varsa CHP kapı gibi yanındadır. AYM'nin daha önce emsal kararları olmasına rağmen talimatla karar aldı. AYM'nin aldığı karar Resmi Gazete'de yayımlandı. Anayasayı, yargı kararlarını kim uygulayacak? İnsan Hakları Komisyonu üyesinin ne işi var hapishane. Suç işliyorlar. Bunu da kendilerine göre demokrasi sanıyorlar.”

“SEN İKTİDARSIN, MUHALEFET DEĞİLSİN”

“Beyefendi miting yapıyor. Sen iktidarsın, muhalefet değilsin. Ne işin var mitingde? İktidarı bize devret, Filistin sorunu nasıl çözülüyor göreceksin. Orta Doğu'ya barış nasıl geliyor göreceksin. Sen iktidarsın, muhalefet değilsin. Ne işin var mitingde? İktidarı bize devret, Filistin sorunu nasıl çözülüyor göreceksin. Seni de sözde kefenle karşılıyorlardı, onlar nerede?”

“ANAYASA’YI KİM UYGULAYACAK?”

“Okuyorum, Anayasa madde 153. Anayasa Mahkemesi kararları Resmi Gazete’de hemen yayınlanır ve yasama yani TBMM, yürütme yani Cumhurbaşkanlığı ve yargı organlarını yani bütün mahkemeleri, idari makamları yani validen kaymakamına kadar, gerçek ve tüzel kişileri bağlar diyor. Yapacaksınız diyor. Anayasa’yı kim uygulayacak? Yargı kararlarını kim uygulayacak? Bir parlamento düşünün: Kendi milletvekiline sahip çıkmakta acze düşmüş bir parlamento düşünün. Acze düşmüş bir TBMM Başkanı düşünün. Sen başkansın ya, ne yargısı kardeşim. Millet seçti, artık bu milletvekili ve yasama organın bir üyesi. Üstelik komisyona seçildi, İnsan Hakları Komisyonu üyesi. İnsan Hakları Komisyonu üyesinin ne işi var hapishanede? İnsan haklarına saygılı bir Cumhuriyet istiyoruz biz. İnsanı merkeze alan bir Cumhuriyet istiyoruz. Birilerinin emir ve komutasıyla hareket eden değil; yasaların kendisine verdiği görevleri koşulsuz yerine getirenlerin Cumhuriyet’ini istiyoruz biz.”

“MİLLETVEKİLİNİ HAPİSTE TUTAN BİR REJİME DEMOKRASİ DENMEZ”

“Zühtü Arslan, AYM Başkanı. Ayın 30’unda, Cumhuriyet Bayramı’ndan bir gün sonra açıklama yapıyor. Bir yerde konuşuyor. ‘Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet ile ilgili çok farklı tanımlar yapmıştır.’ Doğru. Bunlarla ilgili bireysel başvuruyu en yakından ilgilendiren sözü, ‘Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir sözüdür’ diyor. Devam ediyor, ‘Kimsesizlerin kimsesi olma görevi ve sorumluluğu en fazla yargıya düşmektedir’ diyor. ‘Bireysel başvurunun kabul edildiği 2010 ve uygulamaya geçtiği 2012 yılından itibaren Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi, Atatürk’ün gösterdiği gibi kimsesizlerin kimsesi olma yolunda çok önemli görevler icra etmektedir.’ Ama karar alıyorsunuz, uygulanmıyor. Suç işliyorlar. Bunu da kendilerine göre demokrasi sayıyorlar. Halkın iradesini yok sayan, halkın seçtiği milletvekilini hapiste tutan bir rejime demokrasi denmez.”

Haber Merkezi – İstanbul Gündemi