Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan siyasi partilere tarihi çağrı! ‘Müzakere edelim’
Yeni Anayasa Sempozyumu'nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tüm siyasi partilere anayasa için çağrı yaptı. Erdoğan, “Bizim milletimize karşı hem sorumluluğumuz hem sözümüz var” dedi.
- İstanbul Gündemi
- 12.09.2023 - 17:17
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ulucanlar Cezaevi'nde Yeni Anayasa Sempozyumu'na katıldı.
İŞTE CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN KONUŞMASINDAN SATIR BAŞLARI:
“Bugün 12 Eylül. Bundan tam 43 yıl önce Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en karanlık dönemlerinden birini yaşadı. Bir sağdan bir soldan mantığıyla 50 kişinin idam edildiği, velhasıl neredeyse her hanenin yaşanan acılardan nasibini aldığı o günler hafızalarımızdan asla silinmedi, silinmeyecek. Şu Ulucanlar Cezaevi'nin, Mamak Cezaevi'nin, Diyarbakır Cezaevi'nin, Sağmalcılar Cezaevi'nin dili olsa da o günleri anlatsa. İdamından sonra yargılandığı suçla ilgisinin olmadığı ortaya çıkan veya Hüseyin Kurumahmutoğlu gibi işkenceyle öldürülen gençlerimizin vebali darbecilerin yakasını öteki dünyada da bırakmayacaktır.”
“KAVUŞTURMA İDEALİMİZDEN HİÇ KOPMADIK”
“Yapılan değişikliklerin her biri elbette önemlidir ama her değişikliğin anayasanın yazım ve anlam bütünlüğünü bozduğu da bir gerçektir. Biz bu amaçla yaklaşık 10 yıl önce Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında bir yeni anayasa çalışması başlattık. Daha önceki anayasa değişikliklerine göre en geniş siyasi katılımlı bu çalışma, muhalefet partilerinin tabiri caizse yan çizmesiyle akim kaldı. Buna rağmen ülkemizi yeni, sivil, demokratik, özgürlükçü ve kuşatıcı bir anayasaya kavuşturma hedefimizden vazgeçmedik. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçiş yapılırken anayasayı yeniden yazma teklifimiz yine muhalefetin uzlaşmaz tavrı sebebiyle maalesef hayata geçemedi. Yine de milletimize verdiğimiz sözün takipçisi olmayı sürdürdük. Milletimizi hak ettiği anayasaya kavuşturma idealimizden hiç kopmadık.”
“YENİ ANAYASA MESELESİ DAİMA GÜNDEMİMİZİN İLK SIRALARINDA YER ALMAYI SÜRDÜRÜYOR”
“Geçtiğimiz yıl önce anayasa konusunda söyleyecek sözü olan bilim insanlarımızın ve sivil toplum kuruluşlarımızın temsilcilerinin katıldığı bir dizi çalıştay düzenledik. Ardından da diğer siyasi partilerle müzakereye esas olacak ve milletimize takdim edeceğimiz kendi anayasa metnimizi hazırladık. Maalesef bu süreçte Cumhur İttifakı ortakları MHP ve AK Parti dışında yeni bir anayasa metni hazırlayan siyasi teşekkül çıkmadı. Muhalefet cenahı sürekli lafını etmesine, her fırsatta istismarını yapmasına rağmen iş somut adım atmaya geldiğinde hemen dümeni başka tarafa kırıp ortadan kayboluyor. Bu defa da aynısını yaptılar. Tutarsız ve anlamsız bir metni ortaya atıp kendi dünyalarına daldılar. Gerçi onlara da hak vermemek elde değil. Parti içinde ayrı kavga, ittifak ortakları arasında ayır kavga, yurt içine ayrı selam, yurt dışına ayrı selam, herkese kendi kişisel hesaplarının ve kavgalarının içine bu kadar gömülmüşken, yeni anayasa gibi vakit, emek ve birikim gerektiren bir konuyla kim, niye uğraşsın ki? Bizim milletimize karşı hem sorumluluğumuz hem sözümüz var. Bunun için yeni anayasa meselesi daima gündemimizin ilk sıralarında yer almayı sürdürüyor.”
“TÜRKİYE DAHA İYİ BİR ANAYASAYI HAK EDİYOR”
“Dünyada BM'de temsil edilen ülke sayısı kadar anayasa vardır. Her ülke kendi tarihine, siyasi, sosyal ve kültürel yapısına, ihtiyaçlarına göre ayrı bir anayasa süreci yaşamıştır. Türkiye'nin anayasa geçmişi de 200 yılı buluyor. Cumhuriyet döneminde de muhtelif anayasa tecrübelerimiz olmuştur ancak 27 Mayıs 1960'tan itibaren anayasalarımız maalesef darbe yönetimleri tarafından şekillendirilmiş ve yürürlüğe konmuştur. Anayasanın darbe ikliminde gerçekleştirilmiş bir referandumla kabul edilmiş olması, gerisindeki sorunlu fotoğrafı değiştirmiyor. Halbuki Türkiye gibi 2000 yıllık devlet geleneğine, coğrafyasındaki bin yıllık hakimiyete, ilk asrına ulaşan Cumhuriyet tecrübesine, 73 yıllık demokrasi birikimine sahip bir ülke çok daha iyi bir anayasayı ziyadesiyle hak ediyor.”
“TÜRKİYE DAHA İYİ BİR ANAYASAYI HAK EDİYOR”
Dünyada BM'de temsil edilen ülke sayısı kadar anayasa vardır. Her ülke kendi tarihine, siyasi, sosyal ve kültürel yapısına, ihtiyaçlarına göre ayrı bir anayasa süreci yaşamıştır. Türkiye'nin anayasa geçmişi de 200 yılı buluyor. Cumhuriyet döneminde de muhtelif anayasa tecrübelerimiz olmuştur ancak 27 Mayıs 1960'tan itibaren anayasalarımız maalesef darbe yönetimleri tarafından şekillendirilmiş ve yürürlüğe konmuştur. Anayasanın darbe ikliminde gerçekleştirilmiş bir referandumla kabul edilmiş olması, gerisindeki sorunlu fotoğrafı değiştirmiyor. Halbuki Türkiye gibi 2000 yıllık devlet geleneğine, coğrafyasındaki bin yıllık hakimiyete, ilk asrına ulaşan Cumhuriyet tecrübesine, 73 yıllık demokrasi birikimine sahip bir ülke çok daha iyi bir anayasayı ziyadesiyle hak ediyor.”
Haber Merkezi – İstanbul Gündemi
Yorum Yazın