Ayşe Akın ile Pazar Söyleşisi

10 parmağında 10 marifet güzellerden birisin. Oyunculuk, şarkıcılık, dans.. Hatta aynı zamanda Brüksel’de güzelliğini de taçlandırdılar. Sen kendini nasıl tanımlarsın?

Bazen fazla extrovert bazen fazla introvert (içe dönük) kısaca ambivert (hem sosyal hem içe kapanık), birçok şeyi ayni anda yapmak isteyen, meraklı, hiperaktif öğrenmeye doymayan bir ruh hastası diyelim:))

Son yıllar biraz daha sakinleştim, sabırlı olmayı öğretti hayat, yavaş yavaş her şeyi zamanıyla yapmayı öğrendim, diyebilirim.

Oyunculuk senin için ne ifade ediyor?

Oyunculuk ile kendimi keşfediyorum, dolayısıyla birçok şey ifade ediyor hayatımda. Kişisel gelişim açısından psikolojik açıdan birçok şey katıyor hayatıma. Hiç tanımadığım duygularla tanışıp yüzleşiyorum, değişik hayatlara değebiliyorum. Anlat anlat bitmez oyunculuğun derinliklerini.. Keşfetmekten çok keyif alıyorum o yüzden oyunculuğun keyfi çok başka benim için.

Bugüne kadar hangi projelerde yer aldın?

Muhteşem Yüzyıl, Güllerin Savaşı, Kervan 1915, İnsanlık Suçu, Erkenci Kuş, Bir Aile Hikâyesi, Corontina (henüz vizyonda değil), Çıplak ve son olarak Doğduğun Ev Kaderindir.

Müziğin hayatındaki yeri nedir?

Oksijen kaynağım diye kısaca özetleyebilirim o kadar önemli.

Çok iyi dans ettiğini biliyorum. Bununla ilgili eğitimin var mı? Dans ederken ne hissediyorsun?

Keşfetmek gibi dans etmek de hobilerimden biri. Seviyorum ruhumu özgürce müziğine ritmine teslim etmeyi, bundan besleniyorum iyi geliyor bana. Bu duyguyu yasayan bilir bu yüzden anlatması zor. Çocukluğumdan beri bir dans aşkım var, her zaman her ortamda her zaman 1 numaralı Show Girl olarak gösterilirdim. Küçükken okulda gösterilerimiz olduğunda sınıfların koreografilerini ben hazırlardım. Eğitimsizim, sadece doğuştan gelen bir yetenek.

Pandemi hayatını nasıl etkiledi? Bu süreçle nasıl başa çıkıyorsun?

Pandemi sureci aslında bana enteresan bir şekilde yaradı diyebilirim, hayatimin aşkıyla karşılaştım. Üstelik pandemiden dolayı kapanmaya son 15 dk. kala yetiştiğim bir mekâna girerken, tam ben girdim mekâna, oda tam çıkıyordu. Tıpkı filmlerdeki gibi bir karşılaşma oldu, ilk anda, ilk bakışta o an başladı her şey ve şu an 6 aydır birlikteyiz. Pandeminin bana güzel hediyesi yıllardır bulamadığım aşk oldu. İyi tarafından bakarsak tabii ki obur turlu herkes için üzücü ve yıpratıcı bir süreçti ama sanırım herkesin öğrendiği en önemli şey bu süreçte varlıklarımızın, kendimizin değerinin farkına varıp şükretmek oldu, diye düşünüyorum. Tüketimin başını alıp gittiği bir dönemde bir anda durmak hepimiz için ağır bir tokat oldu, silkelendik topluca diye düşünüyorum.

Sosyal medya ile aran nasıl?

Açıkçası pek iyi değil, sosyal medyayı daha iyi yönetebilmeyi öğrenmem lazım. Bu benim eksik olduğum alanlardan biri doğrusu...  

Sıradaki projelerinden bahseder misin?

Sırada sürpriz projelerim var... Bir tanesi internet projesi “Yavuz”... Diğerleri uzuuuuun bir aradan sonra tekrar müzik! Hatta ilk single okumalarını yaptım yakında klibim çekilecek ve muhtemelen Nisan’da yayında olur. Altyapısı yine Mustafa Ceceli’ye ait olan tatlı bir cover yaptık... İkinci single müjdesini de verebilirim şimdiden, Ersay Uner imzalı yepyeni bir yaz şarkısı olacak. Güzel ve yoğun dönemler kapıda! Heyecanlıyım!

Bu güzel sohbet için teşekkür ederim.

Ben teşekkür ederim.

Hande Yöremen

[email protected]