ÜNLÜ TARİHÇİLER OSMANLI´DA KADIN VE HAREMİ KONUŞTU

Ünlü tarihçi ve yazar Prof. Dr. Erhan Afyoncu ile Yrd. Doç. Dr. Coşkun Yılmaz Kadınlar Günü dolayısıyla Osmanlı´da kadınla ilgili merak edilen harem, boşanma gibi konuları ele aldı.

Küçükçekmece Belediyesi Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi´nde gerçekleşen söyleşide konuşan Afyoncu Osmanlı´daki önemli kadınları ele alırken, Yılmaz ise Osmanlı´da kadının yerini ve hukuki haklarını anlattı.

?OSMANLI´DA EVE HAPSOLAN HİÇBİR HAKKA SAHİP OLMAYAN KADINLAR YOK?

Osmanlı´da sanılanın aksine kadının bir eve hapsolup hiçbir hakka sahip olmadan yaşamadığını kaydeden Coşkun Yılmaz, ?Kadın Osmanlı hukukunda miras sahibidir ve malını istediği gibi kullanabilir. Eşi ona karışamaz. Malını çoğaltabilir ticaret yapabilir. Kadının ticaret hakkıyla birlikte her türlü anlaşma yapma ve mahkemeye gidip itiraz etme hakkı da bulunuyor? dedi.

?OSMANLI´DA KADIN EV İŞİ YAPMAK YEMEK YAPMAK ZORUNDA DEĞİL?

Osmanlı´da kadınların yemek yapmak, ev işi yapmak gibi bir zorunlulukları da olmadığından bahseden Yılmaz, ?Erkekler bu konuda eşlerini zorlayamaz. Hatta erkekler eşlerine bu konularda yardımcı kadın tutuyorlardı. Kadın malıyla istediğini yapabilir. Kadının kocası günümüzdeki gibi paranı ver, eve yardımcı ol diyemez? dedi. 

?KADIN ZORLA İSTEMEDİĞİ ERKEKLE EVLENDİRİLEMEZ ZİNA SAYILIR?

Osmanlı´da bir kadının zorla istemediği bir erkekle evlendirilemeyeceğini de kaydeden Yılmaz, ?Böyle bir durumda erkek mahkeme tarafından zina yapıyormuş gibi cezalandırılır. Kadın kadıya giderek eşinden şikayetçi olduğu takdirde boşanabilir. Her konuda kocasından şikayetçi olabilir. Çocuklar genellikle anneye verilir, baba çocuklarına bakmakla nafaka ödemekle yükümlü tutulur? diye konuştu.

 ?YÖNETİME KARIŞAN KADINLARI ERKEK TARİHÇİLER HOŞ GÖRMEDİ?

Erhan Afyoncu ise Valide Sultanların Osmanlı´da yönetime karıştığından bahsederek, ?Osmanlı´da kadınların yönetime karışması hoş görülmemiştir. Bunun sebebi tarihçilerin erkek olmasıdır. Ancak Osmanlı tarihinde yönetime karışan kadınlar olmuştur. Bunlardan en dikkat çekicileri ise Kösem Sultan ve Hatice Turhan Sultan´dır. Bu dönemdeki valide sultanların yönetime karışması sayesinde Osmanlı 300 yıl daha devam etmiştir? dedi.

?OĞLUM AVA GİTMESİN, HASTALIKTAN YENİ KALKTI ÜŞÜTMESİN??

Kösem Sultan ile Hatice Turhan Sultan arasında gelin kaynana çatışması yaşandığından da bahseden Afyoncu, ?Hatice Turhan Sultan hep devlet işlerini bırakabileceği bir vezir aramıştır. Ancak bu mümkün olmamıştır. Hatice Turhan Sultan´ın kendi yazdığı emirler var elimizde. Burada görüyoruz ki, vezirlere oğlu için üşütmesin, hastalıktan yeni kalktı; ava gitmesin gibi emirler veriyor? diye konuştu.

?KÖKLERİ OSMANLI DEĞİL AMA KENDİLERİNİ OSMANLI´YA ADAMIŞLAR?

Saray kadınlarının köklerinin Osmanlı´ya dayanmadığını ancak kendilerini Osmanlı´ya adadıklarını kaydeden Afyoncu, ?Turhan Sultan, hiçbir akrabalığı olmamasına rağmen 4. Mehmet´in öldürülmesini engellemiştir. Devletin bekasını düşünerek hareket etmiştir. Bu nedenle tarihçiler ona devletin direği lakabını takmışlardır? dedi.

?OSMANLI´DA PADİŞAHIN ÇOK ÇOCUĞU OLMAK ZORUNDA?

Harem-i Hümayun ve kardeş katlinin bugünkü akılla anlaşılamayacağından da bahseden Afyoncu, ?Haremde 300 kadın var. Bunların çoğu hizmetkardır. O zaman padişahın çocuğunun olması bir devlet meselesi. Padişahın çok çocuğunun olması gerekiyor. Öyle zamanlar olmuştur ki, koca İstanbul padişahın çocuğu olsun diye dua etmiştir? dedi. Coşkun Yılmaz ise günümüz dizilerinde olduğu gibi elini kolunu sallayanın hareme giremeyeceğinden bahsederek, ?Şu an padişahı canlandıranlar bırakın padişahı Osmanlı´da at seyisi bile olamaz? dedi.