Ümraniyeli kadınlarla buluşan Belediye Başkan Adayı Serkan Yalçın: 'Türk kadını, toplumumuzun en temel taşıdır'

İYİ Parti İstanbul Milletvekili Nimet Özdemir, İYİ Parti Ümraniye İlçe Başkanı Yüksel Karaçam, İYİ Parti Ümraniye Belediye Başkan Adayı Serkan Yalçın ve partili kadınları katılım sağladı.

SERKAN YALÇIN: “HAYATIMIZDA TÜM ÇİLEMİZİN, SORUNLARIMIZIN ÜSTESİNDEN GELEN DEĞERLİ KADINLAR, ANNELERİMİZDİR”

“Bu değerli gününüzde beni de aranıza kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. Öncelikle şehit annelerimizin ve emekçi Türk kadınlarının 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun. Hayatımızda tüm çilemizin, sorunlarımızın üstesinden gelen değerli kadınlar, annelerimizdir. Büyük liderimiz, sarı saçlı mavi gözlü Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi kadınlarımız yerlerde sürünmeye değil, omuzlarımızda göklere yükselmeyi hak etmektedir. Kadınlar fedakârlıkları ve nezaketleriyle toplumumuzun denge unsuru olmaktadır. Toplumun temel taşı aile olduğuna göre ailelerin de temel taşı hiç şüphesiz kadınlardır.”

“KADINLAR BİZİM BAŞ TACIMIZDIR”

“Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı sırasında ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında fedakarlıklarıyla yenden devlet kurma yükünü paylaşan Türk kadınının dünyaya örnek teşkil edecek şekilde yetişmesi ve toplumsal hayat içerisinde yer alması için önemli adımlar atmıştı. Tarihimizin her devrinde kadınlar, aile ve toplum yapısının en değerli yerinde bulunmuştur. Bu anlamda fedakârlıklar ortaya koyan özellikle Türk kadını takdir kazanmıştır. Kadınlarına değer veren toplumların, hak ettiği şekilde yükseleceği gerçeği vardır. Kurtuluş Savaşımızda cephe gerisinin kahramanı olan kadınlarımız bu vatan ve millet için canını feda etmeye hazır nesilleri de yetiştirmişlerdir. Bu açıdan inancımızın ve kültürümüzün bir gereği olarak kadınlarımız bizim baş tacımızdır.”

NİMET ÖZDEMİR: “TÜRK KADINI BEŞİK DE SALLAR, TÜRKİYE’Yİ DE SALLAR”

“Kadınlar her alanda fedakarlıklarıyla, özverileriyle hayata renk ve katarlar. Bir devletin güçlü olması için toplumun da güçlü olması lazım. Devlet güçlü diye toplum güçlü olmaz, toplum güçlü olduğu için devlet güçlü olur. Toplumun da ana değerlerini oluşturanlar ise kadınlardır. Benim seçim kampanyam da bunun üzerineydi. Türk kadını beşik de sallar, Türkiye’yi de sallar.”

“GELDİKLERİ NOKTA İSE ÜLKEMİZİ GÖRDÜĞÜMDE ÜZÜYOR BENİ”

“Bu ay iki defa yurtdışına çıktım. Gördüğüm bazı şeyler beni üzdü. Çin’e 15 yıl önce gitmiştim. İnsanlar açlık sınırındaydılar. Geçen gittiğimde ise yol üzerinde yollar, 96 katlı binalar... Sosyal yardımın olup olmadığını sordum. Sosyal yardımın olmadığını söylediler. Ne yaptıklarını sorduğumda ise devletin herkese iş bulmasının zorunlu olduğunu belirttiler. Yürüyen merdivenin başında ve sonunda iki ada gördüm. Bu bir iş değil, ne yapıyorlar diye sordum? O adamın ailesi her sabah adamın işe gittiğini görüyor, akşam da işten döndüğünü görüyor. Evine ekmek getirdiği için de saygı duyuyorlar. Çocuklarına tembel olmamaları gerektiğini öğretiyor ve kendi özgüveni artıyor. Böylece işsiz kalmıyor dediler. Alışveriş için bir mağazaya girdim. Alışverişi yaptım ve fiş istedim. Vergi ödemedikleri için fiş vermediklerini söylediler. ‘Devlet küçük işletmelerden vergi almıyor. Siz yeter ki çalışın diyor. Eğer işletme sahibi kadın ise yıllık cirosunun yüzde 10’u kadar da destek alıyor’ dediler. Bunlar 15 yıl öncesine kadar açlıkla mücadele ediyorlardı. Şimdi geldikleri nokta ise ülkemizi gördüğümde üzüyor beni.”

“KADINLAR MUTLAKA SİYASETİN İÇERİSİNDE OLMALI”

“Ben siyasetçi değilim. Kendime göre işim var, kızım var, torunum var. Siyasetle bir ilgim olmayacaktı. Ama bir gün dedim ki ‘hep şikayet ediyorum. Şikayet etmekle olmayacak, elimizi taşın altına koymamız lazım’ dedim ve partiye üye oldum. Ah vah olanlardan değil, elini taşın altına koyanlardan olmak istedim. Şikayet etmekten başka ne yapıyoruz? El broşürünü dağıtman, bir kişiyi ikna etmen bile o kadar kıymetli ki... O yüzden biz kadınlar mutlaka siyasetin içerisinde olmalıyız. Başka bir Türkiye yok. Yarın sizin çocuklarınız, torunlarınız bu ülkede mülteci durumuna düşebilir. Benim bir evladım var, onun da bir yavrusu var. Ama Suriyeli 5 tane doğuruyor. Afganlının ne yapacağını bilmiyoruz. Siyasetin temel taşları sizlersiniz. Suriyeliler gibi göç edip başka ülkede yaşayamayız. Biz asil insanlarız. Ben Türküm. Ülkemi seviyorum. Bazıları milliyetçiyim diyor ya... Madem milliyetçisin bunların sınırdan geçmesine neden izin veriyorsun? Nerede kaldı sizin milliyetçiliğiniz!”

“BİZ BİRİ SEÇİLSİN VEYA SEÇİLMESİN DERDİN DEĞİLİZ”

“Biz yıllarca ittifak yaptık. Kendilerini baş tacı yaptık. 1 tane bile belediye istemedik. Ama oturup hesap yaptık. Bu hükümet nasıl kazanıyor? Karşısındaki muhalefeti kendi belirliyor. Bu muhalefet de yüzde 27’nin üzerine çıkamıyor. Her zaman kazanıyor. İktidara kızan seçmenin oyu CHP’ye gider mi? Gitmez. Nereye gider? En yakın bize gelir. Biz üçüncü bir yolu neden açtık? Gerçek bir muhalefet yaratmak için açtık. Maalesef bu emek verdiğimiz, hiçbir şey beklemeden çalıştığımız insanlar seçmenimizin aklını karıştırıp oy alabilmek için ‘Cumhur İttifakı’na yaklaştınız’ diyorlar. Buna gerek yok. Eğer onlarla ittifak yapsaydık istediğimiz belediyeleri alırdık. Ama derdimiz bu değil. İddia ediyorum. Cumhur İttifakı’na yaklaşıldığı an bu masada İYİ Partili bulamazsınız. En başta ben giderim. Ama öyle bir algı yarattılar ki... Biz biri seçilsin veya seçilmesin derdin değiliz. Biz iyi muhalefet olacağız.”

Programın sonunda kadınlara günün anlam ve önemine binaen kırmızı karanfil hediye edildi.

Haber Merkezi – İstanbul Gündemi