SABRİ BALAMAN´DAN SEÇİM ANALİZİ

Siyaset Yorumcusu Sabri Balaman´ın seçim sonuçları ile ilgili değerlendirmesi kamuoyunda geniş yankı buldu. Sitemizdeki köşe yazısını okuyanlar bu değerlendirmelerin birçok gerçeği dile getirdiğini ifade ettiler.

Yazı aynen Şöyle:

AK PARTİ 2002 İKTİDAR AYARLARINA GERİ DÖNMELİ

Başlık size tuhaf gelmiş olabilir... Evet sevgili okuyucular.. 14 Ağustos 2001 tarihinde kurulan AK Parti´nin tüzüğünü gözden geçirelim.

AK Parti; ?Demokratikleşmeyi; terörün, etnik milliyetçiliğin, her türlü ve her türden ayrımcılığın panzehiri olarak görüyoruz. Hangi kökenden olursa olsun ve toprakların hangi köşesinde yaşarsa yaşasın herkesin kendini ülkemizin eşit ve özgür vatandaşları olarak hissetmeleri temel amacımızdır" demiştir.  Devam edelim?

Siyasi partilerde eş genel başkanlık

Farklı dil ve lehçelerde propaganda

Nefret suçuna ağır ceza

Ayrımcılıkla mücadele ve eşitlik kurulu

Yaşam tarzına saygı TCK ile güvence altına alınması

Klavyelere özgürlük getirilmesi

Gösteri yürüyüşleri kanununda değişiklik

Özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitim hakkı

Köy isimlerindeki yasal engel kaldırılması

Kişilerin özel bilgilerine güvenceye alınması

Yardım toplamadaki kısıtlama kaldırılması

Kamuda başörtüsü serbestliği

İlkokullardaki andımız kaldırılması

Roman Dil ve Kültür Enstitüsü kuruluyor olması

Evet bunlar yapıldı. Ancak çözüm sürecinde bölgede oluşturulan güvelik zafiyeti ve çözüm sürecinin zarar görmemesi düşünülürken bölgeye gönderilen paralel örgütte yakın kamu çalışanları veya paralel örgüte yakınlaşmaları bunun somut örneğidir. Ne acıdır ki yıllarca bölgedeki paralel örgüt, BDP temsilcilerini işkence, ölüm, failli meçhul cinayetler, sindirme, zorluk çıkarma ve hatta insan yerine bile koymama ile aşağılamıştır bölge halkını. Bugün yeni adıyla paralel devlet veya Gülen örgütü ittifak yapacak kadar arsızlaşmıştır. Daha da önemlisi paralel örgütün bütün dizilerinde HDP´nindeğerlerini aşağılayan dışlayan ve ötekileştiren yapıda ittifak yaptıkları paralel örgüttür.  PKK zulmü veya şantaj projeleri buna ne kadar uyumlu olduğunu da görmek gerekir. 

Alın size bir örnek ittifak daha?

Siirt polis lojmanlarındaki sandıkta kullanılan oylardan 167´si HDP120´si AK Parti çıktı. Terör saldırılarına ve HDP sempatizanlarının eylemlerine karşı müdahalede bulunan polislerin oylarını yine HDP´ ye vermesi şaşkınlık oluşturmamalı çünkü bu kutsal ittifak bölgedeki siyasi temsilciler sizlere ne kadar sağlıklı bilgi aktardı bilmiyorum ama sonuç bu iken birde Doğu ve Güneydoğu´da aday faciası yaşadınız.

Örnek vermek gerekirse Diyarbakır tam bir facia idi. Neden mi? Diyarbakırlı kendi illini temsil edemez miydi? Dışardan vekil adayı beş kişi sizce bu normal miydi Kadim ve medeni bir kenttir Diyarbakır.

Başka bir örnek daha. Bingöl kadın adayın birinci sırada gösterilmesi Van´daki adaylarının halk tabanında karşılığı olmaması

Bati illerinin başında ise İstanbul gelmekte birinci bölge ikinci ve üçüncü bölge listeleri Kürt seçmenini nerdeyse hiçe saymak olarak algılandı. gösterilen birkaç aday ise Kürt seçmen açısından makul değerde değildi basit bir analizde bile göze çarpar bence buda Kürtlerin ak partiye küskün olması için yeterli sebeplerdendir

Batıda veya İç Anadolu´da kimi siyasilerimiz kendi il ve ilçelerini adam yerine bile koyamadılar.

Nezaketen fikirlerini bile sormadılar. Ne hikmetse büyüklerimize sanki vahi gelmiş gibi en iyi kararları onlar bilir, onlar görür. Sanki kalp gözleri açık! Töbe haşa. Bunları kaleme alıyorum çünkü arkadaşlarımın üzerimde bir hakkı olduğuna inanıyorum.

İvedi bir şekilde il, ilçe ve belde-mahalle teşkilatlarını gözden geçirmeniz gerekir ve siz parti teşkilatlarınızı küstürüp seçimden seçime hatırlayıp gazını temayül yoklamasıyla alıp meşguliyetle oyalayıp, sonuçlarını da sonra açıklarız derseniz sonucu bu olur. Demek ki bu yetmiyormuş gibi birde siz siyaseti bilmiyorsunuz deyip dışarıdan dokusu bu partiye uymayan onun bunun referansıyla adayları taşırsanız yine aynı sonuç olur.

Burada unutulmaması gereken önemli konuların başında Recep Tayyip Erdoğan faktörü  ve dünya mazlumlarını sesi olduğudur. Bu emanet kolay harcanacak bir siyasi parti olmamalı vebali çok ağırdır.

Bir diğer konu ise Ahmet Davutoğlu hocanın çok çalışması devlete oluşacak risk faktörlerinin ortadan kaldırması yetmiyor. Aklıselim ve davayı benimsemiş davaya kendilerini adamış birim başkanları parti içi ilgili kurumların kendilerini gözden geçirmesi kaçınılmazdır.

Bu dava Türkiye ile sınırlı değildir.  Orta Asya, Orta Doğu, Balkanlar, Afrika ve hata Avrupa Müslümanlarının davasıdır bu dava?

AK Parti 2002´deki iktidar ayarlarını geri yüklemelidir.

2002 deki seçimde Ak Parti belde ilçe ve il teşkilatları rızayla çalışan menfaat ilişkilerinden uzak duran bir yapı idi parti dokusu itibari ile bir bütündü ancak bu davaya gönul veren emek harcayan ve bedel ödeyen alt yapıdakiler tek harcandı. Bu vesileyle iştahları kabaran bu partiye sonradan katılan köşelerini tutan ensesi kalın siyasiler bu oluşumu sanki onlar yaratmış edasıyla butun bu davanın neferlerini bile beğenmemeye başladılar konu bu kadar net ancak sizleri daha fazla yormak bize eziyet olur

Bu seçimde demokrasiyi benimsemeyen taraflar tabiî ki oldu. Bunların başında bazı siyasi partilerde birilerin değirmenlere su taşıdı ama en önemlisi şunu bilmelidirler ki siyasetteki tıkanma kendilerini demezarlığa götürür.  13 yılık AK Parti iktidarı olan bu Hükümet Cumhuriyetin seksen yılda yapamadığını kısa bir zamanda Başarmış ve dünya tarihinde kendine ait önemli projelere imza atmıştır. Çok çalışmış olması veya çok proje üretmesinin yeterli olmadığını bu seçim göstermiştir.

En önemlisi AK Parti halkını benimsemiş dünya mazlumlarının sesi olmuş bir siyası partidir AK Parti. Buna vesile olan da Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve kurucu dava arkadaşlarıdır. Evet, daha yazılacak birçok konu var.

ŞİMDİ yeniden silkelenme zamanı. Ümmet sizlerden çok şey bekliyor.

Bu yazıyı kaleme alırken eminim ne kadar üzgün olduğumu tahmin ediyorsunuzdur.

Saygılarımla..