Ömer Faruk Yazıcı ‘Bu iktidar gidecek, Saadet Partisi gelecek’

İBB İdris Güllüce Kültür Merkezi’nde yapılan kongrede konuşan Başkan Ömer Faruk Yazıcı, iktidarı sert sözlerle eleştirdi. İktidarın Türkiye’yi yönetemediğini söyleyen Yazıcı, yapılacak seçimlerde iktidar değişikliğinin olacağını belirtti.

Ömer Faruk Yazıcı’nın açıklamalarından öne çıkar satır başları şu şekilde:

“Programında yeni dünya ideali olan tek partiyiz”

“Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Ömer Faruk Yazıcı, “Allah, yapmakta olduğumuz Tuzla ilçemizin kongresini hayırlara vesile eylesin. Bugüne kadar büyük bir fedakarlıkla, aşkla, şevkle, heyecanla çok önemli hizmetlerde bulunan tüm teşkilatlarımıza, üyelerimize, ilçe başkanımıza teşekkür ediyorum. Bu kongre vesilesiyle yine, yeniden besmele çekerek en güçlü çalışmaları ortaya koyacak teşkilat mensuplarımıza hayırlı olsun diyorum. İlçe Başkanımızın da ifade ettiği gibi biz özü kardeşlik, hedefi insanlığın saadeti olan hareket tek temsilcisiyiz. Herhangi bir parti değiliz. Sadece kendi mensuplarının iyiliğini isteyen bir parti değiliz. Sadece kendi ülkesinde bulunan insanların iyiliğini isteyen siyasi parti değiliz. Programında yeni dünya ideali olan tek partiyiz. Dolayısıyla bizim arzu ettiğimiz güzellikler sadece kendi ideolojimize sahip olan insanlar için değil, onun da ötesinde sadece aynı inancı paylaştığımız Müslümanlar değil. Yeryüzünde yaşayan 8 milyar insanın saadetini hedefine koymuş ve bu hedef doğrultusunda gece gündüz çalışma ortaya koyan teşkilatız. Bizim yapacağımız her iş çok kıymetlidir.”

“Hizmeti hep beraber ortaya koyacağız”

“İçinde yaşadığımız dünyayı talan eden bir takım güçler, sadece kendi kurdukları sisteme hizmet eden idarecileri işbaşında tutmayı hedefliyorlar. Dünyayı kasıp kavuran, talan eden, insanları sömüren mevcut dünya düzeni ‘sadece bizim pazarımız olun, faizci, vahşi kapitalizme hizmet edin, ondan sonra ne yaparsanız yapın’ düşüncesiyle mevcut iktidarları destekliyor. Dolayısıyla mevcut dünya düzenini kabul etmeyen ve Tuzla’da herhangi bir programı yaparken dahi sadece kendi etrafımızdaki insanları değil, dünya sistemini hedefine koymuş kararlı, azimli, aşkla, şevkle çalışan teşkilatız. Bu kadar evrensel idealleri, kapsayıcı hedefleri olan bir hareketin mensupları elbette günü normal bir gün olarak geçiremez. Bu kongre vesilesiyle yeni dönemde çok daha fazla gayreti, hizmeti hep beraber ortaya koyacağız. Mevcut sisteme hizmet eden ekonomi düzenini değil, tam bağımsızlığımızı tesis edecek bağımsız ekonomiyi hep beraber inşa etmek mecburiyetindeyiz.”

“Adil devleti esas almış yönetim anlayışına sahip Milli Görüşçü kadrolar gelecek”

“Pandemi ile dünya kasıp kavruldu. Bu yüzden birçok ürünün, hizmetin fiyatı arttı. Bunun yansıması ülkemize de oldu ama diğer ülkelerde yaşayan insanların refah düzeyi o kadar yüksek ki gelirlerinden elde ettikleri paraların alım gücü o kadar yüksek ki artan zamlardan günlük hayatlarında bizim kadar olumsuzlukla karşılaşmadılar. Buna ekonomik güç sebep oldu. Siz kürsülerden istediğiniz kadar naralar atın, beylik lafları edin şayet ekonominiz bağımsız, güçlü değilse ülke olarak bağımsız devlet iddiasında bulunamazsınız. Biz her şeyden önce Saadet Partisi olarak ülkemizde yaşayan her ferdin refah düzeyini artıracak bir geliri vaat ediyoruz. O yüzden önce devletin adil özelliğini kaybettirenler iş başından gidecek. Yerine de adil devleti esas almış yönetim anlayışına sahip Milli Görüşçü kadrolar gelecek. Bunu çok daha fazla çalışarak biz yapacağız.”

“İşler tersine gittiğinde hemen bu ülkelerin yetkilileriyle kirli pazarlıklar yapıyorlar”

“Mevcut iktidar işler tersine döndüğünde her ne kadar dış güçlere suç bulmaya çalışsa da ilk fırsatta dış güçler diye nitelediği zihniyetlerle ortak masalar kurarak bir takım pazarlıklar yapıyor. Kendileri muhalefet partilerinin bir araya gelmesinden o kadar rahatsız oluyorlar ki muhalefet partilerini ihanetle suçluyorlar. Halbuki Mescid-i Aksa’yı postallarıyla kirletenler, Filistin’deki kardeşlerimizi göz göre göre öldürenler ve oradaki tüm kutsallarımıza saldıranlarla beraber şaşalı karşılamalar bir araya geliyorlar. 15 Temmuz’un planlayıcı ülkesinin ABD olduğunu söyleyenler, ülkemizdeki birçok sıkıntının müsebbibi olarak BAE’nin olduğunu ifade edenler, işler kendileri için tersine gittiğinde hemen bu ülkelerin yetkilileriyle kirli pazarlıklar yapıyorlar.”

“Toplumsal ahlak krizi yaşanıyor”

“Biz ne yaptığımızın, niçin yaptığımızın farkında olacağız. Özgüvenle hep beraber hareket edeceğiz. Ülkemiz maalesef birçok alanda kriz yaşıyor. Adalet, eğitim, ekonomi krizleri yaşanıyor. Bunlar bazı değişikliklerle düzelebilir. Fakat ayrım yapmadan hepimizin çok daha büyük bir sorunu var. O da ahlak krizi… Bu kriz öyle bir noktaya ulaştı ki maalesef telafisi her geçen gün daha da zorlaşıyor. Saadet Partisi olarak Türkiye genelinde yaptığımız anketlerde, son 10 yılda toplumsal ahlak geriledi seçeneğinin oranı yüzde 83.4 oldu. Toplumsal ahlak krizi sadece bir siyasi partinin değil, tüm halkın ortak sorunudur. Bu krize her şeyden önce ekranlarda izlediğimiz iktidar sahipleri neden oluyor. İşlerine geldiğinde ak, işlerine geldiğinde kara, işlerine geldiğinde doğru, işlerine geldiğinde yanlış diyecek kadar tutarsız, kaypakça bir tavır sergilemeleri bu krize nende oluyor. İlk seçimde bu iktidar sahiplerini işbaşından göndereceğiz.”

“500 milyar dolar faize para verdiler”

“Peki biz ne istiyoruz? İşine geldiği zaman bu milletin inancına uygun konuşup da işin uygulamasına geldiği zaman inancın değerlerinden uzak uygulama yapanları işbaşından indireceğiz. İş başına da özü sözü doğru, her uygulamasını yaparken Allah’ın rızasına uygun olup olmadığını hesap eden Saadet Partisi’ni iktidara getireceğiz. İçinde bulunduğumuz ekonomik krizin başlangıcında Cumhurbaşkanı ekranlarda ‘faizle mücadele ediyoruz. Bu yüzden dolar artıyor’ diyordu. ‘Nas’ın zıttına bir uygulamayı bizden beklemeyin’ diyordu. Aradan 1 ay geçti, ortada Nas kalmadı. Fakat bunu söylerken bile doğruyu demiyorlardı. Faizle mücadele iddiasında bulunanlar son 18 yılda ülkemizin bütçesinden 500 milyar dolar faize para verdiler.”

“İş bilmez bir bakana ülkenin kasası teslim edildi”

“Dürüst bir yönetim anlayışına sahip olan Saadet Partisi’ni, her kesime adil muamelede bulunacak olan Saadet Partisi’nin iktidarında bu sorunlar çözülecek, mevcut kaynaklarımızı adil paylaşacağız. Ülkenin bu kaynaklarını üretime ayırırsanız, milletin önüne engel olmak yerine istihdam alanı oluşturursanız işsizliği de düşürürsünüz. Millet üretirse ülke kazanır, kalkınır. Fakat şu an kazanan sadece bir avuç yandaş. Biz ülkemizin kaynaklarının yandaşa peşkeş çekilmesinin önüne geçeceğiz. Bu iradeyi oluşturuyoruz. Önümüzdeki seçimlerde buna dur diyecek olan da milletimizdir. Bir maliye bakanı var ülkemizde. Her gün konuşuyor. Konuştukça batıyor, battıkça milletimizi endişelendiriyor. Ekonominin ne olduğu, nasıl olduğu, nereye gittiği sorusuna ‘gözlerimdeki ışıltıya bak, anlarsın’ cevabı veren iş bilmez bir bakana ülkenin kasası teslim edildi.”

“Sorunları artıranlar gidecek, çözüm önerisi olanlar gelecek”

“Bu ülkenin gençleri kalacak. Biz yarınlarımızı gençlerle birlikte kuracağız. Bu ülkenin doktorları kalacak ama iktidar gidecek. İş beğenmeme var diyenler gidecek, istihdamı artıranlar gelecek. Sorunları artıranlar gidecek, çözüm önerisi olanlar gelecek. Bu iktidar gidecek, Saadet Partisi gelecek. Algı operasyonları yapıyorlar. Yaptıkları her şey yarın bu milletin başına bela oluyor. Haraç kesmek için köprü yapıyorlar, öğrencileri işsiz bırakmak için üniversite açıyorlar, daha fazla zam yapmak için maaş zammı yapıyorlar, faiziyle geri almak için öğrenciye kredi veriyorlar, yandaşlarının vurgun yapabilmesi için doları düşürüyorlar. Bu iktidar hiçbir iyiliğin ardını boş bırakmıyor.”

“85 milyon vatandaşımızın her birine insanca yaşam vaat ediyoruz”

“Yönetim kabiliyetini elinde tutamayan iktidarın değişmesi gerekiyor. Bunu sahada yaptığımız çalışmalarda vatandaşlarımız da söylüyor. Bir takım hizmetler yapıp, kazanımlar elde edilmiş olabilir. Bunun için sadece teşekkür ederiz. Aynı kazanımların muhafaza edilmesi hususundaki garantör Saadet Partisi’dir. Daha iyi kazanımları elde etmek için de çaba göstereceğiz. Artık tükendiniz, ülkemizin de kaynaklarını tüketiyorsunuz. Peki biz ne yapacağız? 85 milyon vatandaşımızın her birine insanca yaşam, evine helalinden ekmek götürmeyi, fikrini özgürce ifade edebileceği iklim, inançlarından dolayı ötekileştirilmeyen bir ülke vaat ediyoruz.”

Göksenin Aktaş-İstanbul Gündemi