İSMAİL YAŞAR: ‘HIRSLARI, AKLIN VE VİCDANIN ÖNÜNE GEÇİYOR’

Kadınların bugün dahi iş bulma konusunda büyük zorluklar yaşadığını belirten İYİ Parti Meclis Üyesi İsmail Yaşar sözlerine şöyle başladı: “Dünyada ve ülkemizde nüfusun yarısını kadınlar oluşuyor. Ne yazık ki en yoksul, eğitim almamış ve hatta okuma yazma bilmeyenlerin çoğunluğu da yine kadınlardır.  Bugün, iş bulma konusunda büyük zorluklar yaşıyor kadınlar. Eğitim seviyeleri erkeklerin oldukça gerisinde, önemli bir kısmı kendisini güvende hissetmiyor. Maalesef Türkiye‘de okur-yazar olmayan kadınlar olduğu gibi kadın istihdamı erkek istihdamının yarısından bile az. Kadınların işgücüne katılımını destekleyecek politikalara öncelik vermek gerekiyor. Eğitimde aydınlık bir gelecek için kadın erkek eşitliği şart. Türkiye okul öncesi eğitime erişim oranlarında üst orta gelir seviyesinde yer alan 48 ülke içinde sondan 4 sırada yer alıyor. Uzaktan eğitim ile öğrenciler arasındaki dijital uçurum seviyesi de ortaya çıktı maalesef. Kimi evde en son model cihazlarla erişim sağlanırken internete, kimi evde üç kardeş bir telefonla uzaktan eğitime ulaşmaya çalıştı.” dedi.

‘2 MİLYON ÖĞRENCİMİZ SALGINDA EBA’YA HİÇ ERİŞEMEDİ’

Milli Eğitim Bakanlığı‘nın verilerine göre devlet okullarındaki 15 milyon 190 bin öğrencinin yüzde 14.8 yani 2 milyon öğrencinin salgında EBA‘ya erişim sağlayamadığını vurgulayan Yaşar, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: “İstanbul‘da 2.9 milyon öğrenci önceden 144 bini uzaktan eğitime çok uzak kaldı. Öğrenciler arası fırsat eşitliği dijital uçurumda da büyük, lise düzeyi sınavlarda başlayacak bu süreçte özellikle matematik ve okuma alanlarında gerileme yaşandı. Öğrenciler ve aileler ise ağırlıklı olarak örgün eğitime erişilemediğinden EBA TV’den çocukların gereksinimlerine uygun eğitim programları olmadığını ve EBA TV‘nin yetersiz olduğunu söylüyor. Çok sayıda il ve ilçede internet altyapı eksikliği, tablet eksikliği varken; öğrencilerin çoğu EBA‘ya ulaşamazken eğitimde ciddi yatırımların yapılması gerekirken, maalesef eğitime yine yeterli bütçe ayrılmadı. Unutulmasın ki itibardan tasarruf olur ama eğitimden tasarruf olmaz. Uzaktan eğitime uzak kalan hükümet, şimdi de yüz yüze eğitime başlayacak, öğretmenlerin ise daha yeni aşılamaya yapılmaya başlandı. Çok fazla canımızı kaybettik bu küresel salgın da daha fazla insanımızın ölmemesi için doğru ve şeffaf bilgilendirme ve akılcı uygulamalar şart. Kalabalık Parti kongreleri ve cenaze törenleri ile vaka sayısını azaltamayacağımız da gayet açık. Koronovirüs ile mücadele aşılama ile birlikte sürerken, bilim kurulu üyeleri sıkı önlemleri gevşetmeyin 3 dalga kapıda uyarısı yapıyor. Koronavirüs bir pisliktir, buna dikkat edelim” şeklinde konuştu.

‘LEBALEP KONGRELER YAPIYORUZ ELHAMDÜLİLLAH’

“Sağlık çalışanlarımızın pandemi hastanelerinde sevdiklerinden uzakta fedakârca görev yapıyor.” diyen Yaşar, pandemi döneminde daha hassas olunması gerektiğini şu sözlerle anlattı: Esnafımız can çekiştiği halde ülkemizdeki koronavirüs mücadelesine zarar gelmesin diye kepenk açamıyor. 65 yaş üstü vatandaşlar evden de hiç çıkamıyor ama bu ülkeyi yönetenler bu kurallara ‘adam sende’ dercesine riayet etmiyor. Üçüncü dalga uyarılarına rağmen ilk günden beri canla başla salgınla mücadele eden sağlık çalışanlarımız, kepenk kapatan esnaflarımız hali ortada. Bizler bırakın kongreleri geleneğimizin en önemli taşları olan düğün ve cenazeleri yok sayarken bazıları meydanlarda yüzlerce insanla gövde gösterisi yapmayı kendilerinde hak görüyor. Evi olmadığı için çocuğu ile arabada kalmak zorunda olan vatandaşlarımıza ceza kesiliyor. Bu ülkenin yöneticileri de kendi menfaatleri doğrultusunda şov yapmaya devam ediyor. İnanın koronavirüs mücadelesini kazanan ülkeler bile böylesine kalabalık bir kutlama yapamıyor. Tersine tedbiri elden bırakmıyor ama biz üçüncü dalga kapımızda derken, lebaleb kongreler yapıyoruz elhamdülillah” dedi.

‘İLÇEMİZDE YAŞAM MEMNUNİYETİ 10 ÜZERİNDEN 3.4’

Hükümete yaptığı eleştiride ‘Hırsları; inatları, aklın, mantığın ve vicdanın önüne geçiyor ve maalesef bu şuursuz eylemlerinin cezasını da biz çekiyoruz.’ diyen Yaşar, sözlerini şöyle tamamlayarak konuşmasını sonlandırdı: “Türkiye‘de koronavirüs salgınının yüzde altmışı İstanbul‘da 2020‘de İstanbul‘da yaşayan 10 bin esnaf kepenk kapattı, 2020‘de 10 milyon turist kaybettik İstanbul’da yabancı turist sayısı %66 azalarak 5 milyon geriledi. İstanbul‘un çabucak açlığını bastırmak için tükettiği simit bile enflasyona kurban gitti. Milli atıştırmalığımız Simit’in fiyatına %25 zam geldi. 2 liradan 2,5 liraya çıktı. Maalesef ilçemizde de durum çok farklı değil, ilçemizin yüzde altmışı geçinecek kadar para kazanamıyor. İlçemizin %55.8 i Türkiye ekonomisinin yakın dönemde kötüleştiğini düşünüyor. Kendi ekonomisinin kötüleştiğini düşünenler ise %53.7 iyileşeceğini düşünenler ise sadece yüzde yirmi. Vatandaşlarımızın %52‘si Ocak ayında borçlandığını belirtiyor. %40,9‘u kredi kartı borçlarının asgari tutarını ödediğini söylüyor. İş arayanların % 61.6’sı yakın zamanda iş bulabileceğini inanmıyor. Ocak ayında ilçemizde stres seviyesi 10 üzerinden 8, ilçemizdeki yaşam memnuniyeti ise 10 üzerinden 3.4 anlayacağınız ilçemizin stresi çok, yaşam memnuniyetsizliği de ilçemizin öncelikli sorunları ise ulaşım ekonomik sorunlar. İmar ve altyapı görüldüğü üzere ilçemizin öncelikli sorunları içinde yer alıyor. Görüldüğü üzere vatandaşlar; ne uzayı, ne de ay’ı değil, ay sonunu nasıl getireceğini düşünüyor.”

TUĞÇE HUY- İSTANBUL GÜNDEMİ