Dolar 35,6940
%0.17
Euro 37,4244
%0.56
Altın 3.189,060
%1.08
Bist-100 10.078,00
%-0.35

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Player yükleniyor...

İBB’NİN 2020 YILI DENETİM RAPORU AÇIKLANDI

  • İstanbul Gündemi
  • 26.05.2021 - 10:15

Denetim raporunun belediye yönetimi tarafından verilen resmi veri ve belgelerle oluşturulduğunu söyleyen Hukuk Komisyonu Başkanı Muhammet Kaynar, raporun sadece İBB, İSKİ ve İETT‘yi kapsadığını diğer şirketlerin bilgilerinin kendilerine verilmediğini belirterek, İBB’nin 2020 yılında şirketleri hariç 30 milyar TL harcama yaptığının söyledi.

YATIRIMLAR YÜZDE 32 AZALDI
2020 yılında merkezi idareden İBB‘ye 17 milyar 900 milyon TL gönderdiğini ifade eden Kaynar, 'İBB‘nin 2020 bütçe gelirinin yüzde 90’ının merkezi hükümetten gelen paylardan oluşmuştur. Bu rakam, 2018 de yüzde 71, 2019’da yüzde 72, 2020’de ise yüzde 90 olarak gerçekleşmiştir. İBB ise buna karşılık öz kaynak olarak 1 milyar 816 Milyar TL üretebilmiş. Bununla birlikte 2019‘da AK Parti döneminde toplam bütçe 23 milyar 800 milyon TL iken yatırım bütçesi 11 milyar 300 milyon 995 bin TL, yatırımların bütçeye oranı yüzde 47 olarak gerçekleşmiş. 2021 yılında CHP döneminde ise toplam bütçe 28 milyar 900 milyon TL, yatırım bütçesi 9 milyar 345 milyon 589 bin TL, yatırımların bütçeye oranı ise yüzde 32. Görünen o ki sadece 2 yılda yatırımlar yüzde 32 azalmış durumda. Tablodan da görüleceği üzere, ‘merkezi hükümet gelirlerimizi azaltmıştır, bizi engelliyor’ söylemleri  gerçeği yansıtmamaktadır. İBB’nin beklediğinden de fazlası merkezi hükümetten gelmiştir” diyerek devam etti. ” dedi.
KOMİSYONA VERİLEN PERSONEL GİDERLERİNİN DOĞRU OLMADIĞI TESPİT EDİLDİ

İBB’nin denetim komisyonuna verdiği personel giderlerinin doğru olmadığının komisyon tarafından tespit edildiğini söyleyen Kaynar şöyle devam etti. 

“2020 yılında toplam personel gideri 4 Milyar 55 Milyon TL olarak bildirilmiştir. Bunun içinde taşerondan karoya geçirilen işçilerin payı 2 Milyar 251 Milyon TL olarak bildirilmiştir. Sadece Kültür A.Ş’den yapılan personel alımıyla ilgili dosyalar incelendiğinde 8 Milyon 293 Bin TL olarak bildirilen personel harcamasının 18 Milyon 975 bin TL olduğu belirlenmiştir. Bu da verilen bilgilerin doğru olmadığının göstergesidir.  

ŞİRKETLER ARASI İHALE 

2020 yılında İBB, toplam ihalelerinin yüzde 24’ünü ilan yapmadan pazarlık usulü yapılmıştır. Davet usulü ile yaptığı ihalelere bazı firmaların katılımını engellemiş, bazı firmaların haksız kazanç sağlanmasına neden olmuştur.  Örneğin Avcılar ve Silivri’de bulunan binaların deprem risk performansı hizmet alımı işi 18 Milyon 174 Bin TL’ye BİMTAŞ’a ihale edilmiş. BİMTAŞ aynı işi 13 Milyon 404 Bin TL’ye İSTON’a ihale etmiş, İSTON’da 10 Milyon 592 Bin  TL’ye ihale etmiş. Yani İBB’nin kasasından 18 Milyon 174 Bin TL harcama yapılmış ve iki katına mal edilmiştir. Şirketler arasında ihale ondan ona geçiyor. Şirketler kendi komisyonlarını aldıktan sonra, gerçek yükleniciye ihale ediyor. Eğer bu ihale açık olarak yapılmış olsaydı, yüzde 71.5 oranında daha ucuza yapılacaktı. 

Açık ihalelerde bir şekilde bahaneler bulunarak iptal edilmiş, pazarlık usulüne dönüştürülmüştür. Açık ihalede en düşük fiyatı veren firmalar ise, davet usulü yapılan ihalelere davet edilmemiştir. Örneğin Ağaç AŞ’ye 83 Milyon 550 Bin TL’ye ihale edilen işin yapıldığı davet usulü ihaleye, açık ihalede 70 Milyon 076 Bin TL teklif veren firma davet edilmemiştir. Belediye 13 Milyon 473 Bin TL zarar uğratılmıştır.

YAPILMAYAN İŞLERE HAKEDİŞ DÜZENLENMİŞ 

Yapılmamış işler için de ‘Hak ediş’ düzenlendiğinin tespit edildiğini, Kültür AŞ’de yapılan bir ihale kapsamında, danışmanlık bedeli, yurt içi ve yurt dışı uçak parası, konaklama, yemek hizmeti, kokteyl hizmeti kapsamında dudak uçuklatan rakamlar geçtiğini söyleyen Kaynar, söz konusu ihalede, “Niteliği idare tarafından belirlenecek etkinlik, proje, konsept belirleme, içerik araştırması yapmak üzere danışmanlık hizmeti alınacaktır” ifadelerinin yer aldığını, yapılan Hak edişlerde herhangi bir iş yapılmamasına rağmen, 453 Bin 687 TL danışmanlık bedeli ödendiğini söyleyerek, CHP’li meclis üyelerinin de bu ihaleyi iyi araştırıp, ödemenin kime yapıldığına bakmalarını istedi. 

ANTRİKOT İHALESİ YAPILMIŞ

Yine pandamı döneminde yapılan ihale kapsamında yemek hizmeti ve kokteyl hizmetlerinde tahakkuk işlemlerinin yapıldığını, dosyasında ise kimin ne hizmet aldığının yer almadığını ve idare onayına rastlanmadığını belirterek, “Hani bir replik vardı seçim döneminde, ‘Çalışanlara musakka, başkana Antrikot olmaz’ diye. Bu ihalede Antrikot’ta var arkadaşlar. Başkan Antrikot ihalesi yapmış, ayrıca alkollü içecek de var” dedi. 

1 LİTRE SÜTÜN MALİYETİ 6,89 TL 

İstanbul Halk Süt Projesi kapsamında süt alım işinin Sayıştay raporuna karşın ihalesiz yapılmaya devam ettiğini bildiren Kaynar, kiralık araçlarla birlikte 1 litre sütün İBB‘ye maliyetinin 6,89 TL olduğunu belirtti. Marketlerde aynı tarihlerde sütün satış fiyatının 3,5-4 lira olduğunu tespit etiklerini belirterek, “Dağıtılan sütün parası yardım alan vatandaşlarımızın kartlarına yüklenseydi 2 katı süt dağıtılırdı. Aynı zamanda sosyal yardımın ruhuna aykırı şekilde vatandaşlarımız da rencide edilmezdi. Giydirilmiş araçlar bu vatandaşların kapısının önüne gittiğinde komşuları ve çevredekiler tarafından yardım aldığı ortaya çıkmış oluyor. İBB sütün maliyeti kadar dağıtım maliyeti de yaparak bu konuda gereksiz harcama yapmıştır” diyerek devam etti.

TAŞIT KİRALAMA GİDERLERİ 

İETT’nin de evlere şenlik davet usulü ve doğrudan temin yoluyla, günlük, aylık ve 3 aylık araç kiraladığını, bir türlü ihale yapmadığını söyleyerek israftan bahseden başkanın geçmiş döneme oranla yüzde 210 fazla israf yaptığını belirten Kaynar,  2019‘da Taşıt Kiralama Giderleri ödeneğinden 152 milyon 44 bin TL, 2020 yılında ise yüzde 46,32‘lik artışla 222 milyon 480 bin TL kullanıldığını bildirdi. 

İBB’nin 2536, İSKİ’nin 750, İETT’nin ise 140 adet olmak üzere, belediye şirketleri hariç 2020‘de 3 bin 426 adet araç kiralandığını söyleyen Kaynar, Ak Parti yönetimini bu konuda çok eleştiren İmamoğlu’nun araç sayısında herhangi bir düşüşe gitmediğini, arzu edenlere belgeleriyle birlikte detaylı bilgi verebileceğini ifade etti. 

BELEDİYENİN HİÇ BİR YEMEKLİ TOPLANTISI, BELTUR’UN İŞLETTİĞİ MEKANLARDA YAPILMAMIŞ

Çalıştay ve masa toplantısı gibi isimlerle belediye kasasından ziyafetler yapıldığını, belediyenin hiç bir toplantısının ne kendi işlettiği sosyal tesislerde, ne de BELTUR’un işlettiği yerlerde yapmadığına dikkat çeken Muhammet Kaynar, tarihleriyle birlikte örnekler vererek devam etti. 

BASIN MENSUPLARI HARCAMALARA  ALET EDİLİYOR

-14 Ocak 2020’de Akademisyenlere, Sivil Toplum Kuruluşlarına, basın mensuplarına ikram verilmesi. Basın mensubu arkadaşlara sesleniyorum, başkanın bu tür toplantılarına katılıyorsunuz ve bu tür harcamalara sizi alet ediyor. Kişi başı 527. 89 TL. 67 Bin TL’ye 127 kişiye ikram vermiş,

-8 Temmuz 2020 tarihinde restorasyon çalıştayı adı altında kişi başı yemek ikramı 705, 43 TL,

-24 Haziran 2020’de 3 kişinin katıldığı İstanbul Siyasi Parti İl Başkanları ile yemekli koordinasyon toplantısı kişi 779,50 TL. Başkan, CHP ve İyi Parti İl Başkanı katılmış. Tabi gizli orak katıldı mı bilmiyoruz. Bunun faturası belediyeye gönderilmiş. 

-26 Şubat 2020’de 55 kişinin katıldığı il dışı istişare toplantısında kişi başı 3 bin 883 TL olmak üzere toplada 213 Bin 513 lira harcama yapılmış. 

-Tarımsal çalıştayı, üst düzey ikram verilmesi, faaliyetlerin değerlendirilmesi, yıl sonu durum değerlendirmesi, sadece CHP’li ilçe belediye başkanları ve meclis üyelerinin katıldığı değerlendirme toplantısı, ilçe belediye başkanları ile masa başı çalışması, belediye başkanlarıyla değerlendirme toplantısı, akademisyenlere ikram verilmesi gibi pek çok toplantı yapılmış. 

NEDEN BU RESTAURANTLAR? 

Mekan Tamaris, Haliç Gurme, Hamdi Restaurant, Güngör Et Lokantası, Ancel Restaurant, Kaşıbeyaz, Boğaziçi Bprsa, Feriye Turizm gibi mekanlarda yapılan yemeklere yüksek faturalar kesildiğini ve neden buralarda yemek yapıldığına dair araştırmaların CHP’li meclis üyeleri tarafından yapılması gerektiğini vurgulayan Muhammet Kaynar,  yoğun şekilde kullanılan temsil tören bütçe kalem giderlerinin piyasa fiyatlarının çok üstünde faturalandırıldığını söyledi. 

1 KİLO TATLI 392, 70 TL

1,5 sene önce Köşkleroğlu Gıda’dan 1 Kilo tatlının 392, 70 TL’ye alındığını, faturasının da yanında olduğunu, isteyen varsa verebileceğini belirten Kaynar, firmaların adını durumun vahameti adına söylediğini, 1 adet yemek bedelinin 4 bin 900 TL olduğu faturaların da mevcut olduğunu ve bu şekilde yüzlerce fatura olduğunun altını çizdi. 

ALTIN ROZETLER 

Etkinlik ve programlarda kullanılmak üzere rozet alımının yapıldığını, çeşitli gramajlarda fiyatı 4 bin ila 13 bin lira arasında değişen altın rozetler alındığını da belirten Kaynar, “Bir belediye altın rozet neden alır? Kim takıyor? Ayarlardaki değişik ortaklara göre mi değişiyor? Burada da mı bir sınıflandırma var? Altın takmayan ortaklara gümüş rozetlerde var listede. Belediyecilik hizmeti ile açıklanamayacak bir durumdur altın vede gümüş rozet. Hani siz israfa karşıydınız?” diye sordu. 

KDV’SİZ VE İHALESİZ İŞLEMLER 

20 Şubat 2020’de 14 milyon 600 bin liralık bilgi işlem donanımı adı altında alım yapıldığını, 35 android akıllı telefon, 10 tablet, 5 ve 25 olmak üzere iki kez iPad, ayrıca 30 adet X iPhone alındığını, bu alımın içine 84 adet de araç kiralanma işinin sokulduğunu belirten Kaynar, bunun gibi bir çok ihalenin olduğunu, 59 konserin organize edilmesine rağmen 65 konser ödemesi yapıldığını, özel güvenlik personel almına araç kiralama hizmetinin de dahil edildiğini, KHK’ya göre yüzde 1 KDV ile belediyenin şirketinden personel hizmeti alan belediyenin, bu sözleşmelerin kapsamına personelle alakası olmayan kalemler ekleyerek hem KDV kaçırarak devleti zarara uğrattığını, hem de ihalesiz işlem yapıldığını belirtti.

FATİH SULTAN MEHMET PORTRESİNİN MALİYETİ 9 MİLYON 349 BİN LİRA

Muhammet Kaynar, Londra’da düzenlenen müzayedede satın alınan ‘Fatih Sultan Mehmet’in portresinin maliyetinin İBB‘nin resmi sitesinde yaklaşık 6 milyon 500 bin TL olduğunun belirtildiğini ancak yapılan incelemede, bunun yüzde 20 müzayede ücretiyle birlikte KDV dahil toplam 9 milyon 349 bin lira olarak kayıtlarda yer aldığının görüldüğünü aktardı.

BAŞKAN SUÇ İŞLİYOR

Mehmet Ergen’in Sanat Yönetmeni olarak atanmasının Israr kararla ‘Ret’ edilmesine rağmen, yönetmen sıfatının usulsüz olarak kullanıldığını ve imzasıyla oyunlar alındığını da belirten Kaynar, “Meclisin atanmasını reddettiği ettiği kişinin o koltukta oturmaması lazım. Ünvan gaspı yaparak yetkiyi kötüye kullanmaktadır. Başkan da meclisin yetki vermediği kişiyi görevde tutmakla suç işlemektedir.” dedi. 

ŞİRKETLERE CHP’Lİ ESKİ YÖNETİCİ VE VEKİLLERİN YAKINLARI GETİRİLDİ

Belediyenin ortağı olduğu şirketlerin yönetim kurulu üye sayısının 2019’da 359’dan Kovid-19 salgınının yaşandığı 2020 yılında 460‘a yükseltildiğini vurgulayan Kaynar, bu üyeliklere eski CHP‘li eski ilçe başkanları, belediye başkanı adayları, eski vekiller ve yakınlarının getirilerek şirketlerin zarara uğratıldığını belirtti. Kaynar, “Şirketlerde çalışanların ismini istedik denetleyemezsiniz diyerek vermediler. Hani şeffaf olacaktınız?” diyerek devam etti. 

0.1 KURUŞA PAZARLIK

Pandeminin belediye lehine değil, yandaşlara fırsata dönüştürdüğünü söyleyen Kaynar, 7 Mayıs 2020’de Ticaret Bakanlığı tarafından maske satışlarının 1 TL ile sınırlandırıldığını, İBB’nin bu tarihten 15 gün sonra 22 Mayıs’ta ‘Işık Ambalaj’ın tek davetli olduğu ihalede 2. 90 TL olarak verdiği fiyatın 0.1 kuruş altında yapılan anlaşma ile ihalenin 2.89’la sonuçlandığını belirterek, “0.1 kuruş neyin pazarlığı” dedi.

İhale ile 19 TL’ye alınan maskenin yanı sıra 89 TL’ye alınan maskelerde olduğunu söyleyen Muhammet Kaynar, açık ihale ile kapalı ihale faklarında en düşük teklifi veren firmaların ihalelere davet edilmediğinin özellikle altını çizdi. 

KENDİ MÜLKÜNE AYLIK 1 MİLYON 920 BİN TL KİRA 

Ayrıca İBB’ye ait olan Yenikapı Gösteri Merkezi’nin yüzde 25’i belediyeye verilmek üzere BELTUR’a verildiğini, belediyeye ait mülkte yapılan meclis toplantılarını yapmak için ise BELTUR’dan günlük 614 Bin+KDV aylık 1 milyon 920 bin TL ödendiğini ifade eden Kaynar, İBB encümeni ihale dosyalarını incelediklerini, rekabet ortamı oluşmadan oy çokluğu ile ihaleler yapıldığını ve ihaleleri de belediyenin şirketlerinin alarak finansmanı ile televizyon alınmaya çalışıldığı haberlerinin de basında yer aldığını hatırlattı. 

3. AHMET ÇEŞMESİ İÇİN YAPILAN HARCAMALAR 

İSKİ tarafından Sultanahmet Meydanı‘nda bulunan 3. Ahmet Çeşmesi‘nden su akıtılması işinin KDV hariç 6 bin TL‘ye ihale edildiğini anlatan Kaynar, 'Yine, İSKİ Genel Müdürünün üst düzey misafirlerine hediye edilmek üzere 24 Eylül 2020‘de yapılan alımda 61 bin 900 TL artı KDV ödendi. Önceki dönemde restore edilen çeşmeden su akıtmak için KDV hariç 6 bin TL, hediye maketine ise 61 bin 900 TL artı KDV harcandı.' şeklinde konuştu.

EMEK VERDİĞİMİZ İBB’YE ZARAR GELMESİNİ İSTEMİYORUZ

Son olarak meclis kararlarına uyulmadığını, bazı proje yarışmalarında ihaleyi verenle ihaleyi alanın aynı kişiler olduğunu, ihale açıldıktan sonra ihaleye katılan kişilere bakarak ihale mevzuatında değişikliğe gidildiğini, bazı dosyaların hazırlık aşamasında yüklenici firmaların kaşelerinin bulunduğunu, bunun suç olduğunu, yüklenici firmaların alacaklarının hangi sıraya göre alınıp ödendiği bilgisini istediklerini, belediyeden kendilerine ‘veremeyiz’ denildiğini, iç denetçilerin hazırladığı raporların da kendilerine verilmediğini, İBB’nin pay sahibi olduğu şirketlerde iş akdine son verilen kişi listesini ve ödenen tazminatlarla ilgili bilgi alamadıklarını, İBB’nin şirketlerdeki sermayesinin korunup korunmadığını sorduklarını ve bu bilgiyi de alamadıklarını, sonra da şeffaflıktan bahsedildiğini, şirketlere atanan kişilere bakınca da liyakattan neyin anlaşıldığının görüldüğünü ve tüm bu eleştirileri de yıllarca emek verdikleri İBB’ye zarar gelmesini asla istemedikleri için yaptıklarını söyledi. 

İBB’NİN BİNDE BİR BÜTÇESİ 

Denetim Komisyonu raporuna muhalefet şerhini koyan CHP‘li Meclis Üyesi Ediz Zeyrek, İBB’de muhalefet oldukları dönemde istedikleri denetim bilgi ve çalışma usulünü şimdilerde sayıca fazla oldukları halde muhalefette olan Ak Parti’nin şirketlerin denetlenmesi konusunda serzenişte bulunduğunu söyledi. 

Şirketlerin denetlenmesi konusuyla ilgili bir çekincelerinin olmadığını ifade eden Zeyrek, Ak Parti’nin 2007 yılında belediye şirketlerinin denetlenmemesi konusunda İç İşleri Bakanlığı aracılığıyla ile bir yönetelik yayınlattığını iddia ederek, Ak Partili Avukat Muhammet Kaynar’ın, hukukçu kimliği 5 maddelik kararı denetim raporunda 4 madde halinde kendilerine sunduğunu söyleyerek,  “Beni de keklemişler” dedi. 

Kaynar‘ın eleştirilerine de cevap veren Zeyrek, Ak Parti’nin halktan uzaklaştığını öne sürereki siyasi hatlar yaptığını, uyuşturucu ile mücadele komisyonu kurulması tekliflerine ret verdiklerini, halkın ekmeği ile uğraştıklarını, sonra geri adım attıklarını, bu kez de ilçelerde müdahaleye başladıklarını söyleyerek, 'İstanbul‘da 130 bin aileye süt dağıtıyoruz, ‘zarar var‘ diyorsunuz. Hesap da yapamıyorsunuz. İBB bütçesinin binde birine geliyor maliyet. Sosyal hizmette zarar aramayın. Yeter ki mazlum çocuklarımız süt içsin” ifadelerini kullanarak, istiyorlarsa Halk Süt araçlarında Binali Yıldırım yahut Reisi Cumhur’un resmini asmak için İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile konuşabileceğini söyledi. 

SİZİN RABİANIZ DEĞİŞMİŞ 

2019-2020 yılında İBB’nin borçlanmalarının mesnetsiz olduğunu söyleyen Zeyrek, “Sizin Rabianız değişmiş. Sizin Rabianız yüksek faiz, yüksek kur, yüksek enflasyon ve yüksek işsizlik” diyerek, ihalelerle ilgili eleştirilere de, “Ne yapsaydık? Ruhsar Pekcan‘ın şirketinden mi dezenfektan alsaydık” diyerek cevap verdi. 

Zeyrek, Ak Parti’nin siyasi olarak CHP’ye çalıştığını, Galata Kulesi’nin BELTUR’un elinden alınarak gelirinden edildiğini belirterek, şirketlerin kar amaçlı çalıştığını, batmalarının da personelinin ve İBB’nin karının yok olması anlamına geldiğini de söyledi. 

İBB’NİN 3.6 MİLYAR EURO BORCU VAR

Şirket bilgilerini Ak Partili üyelere verenler hakkında da işlem yapılacağını söyleyen CHP‘li Ediz Zeyrek, 2019’da İBB’yi aldığımızda 4. 3 Milyar Euro karşılığında Türk Lirası borcunun olduğunu, 2020’de borcun 4. 3 Milyar Euro seviyesinde eşit tutulduğunu, Nisan 2021 itibari ile de 3.6 Miyar Euro borçlarının olduğunu ifade etti. 

Ediz Zeyrek, muhalefet şerhi koyduğu denetim raporunda, ücretsiz ve indirimli ulaşım hakkı verdiklerini, deniz ulaşımını arttıracak çalışmalar yaptıklarını, taksi plakası ile ilgili engelleri aşmaya çalıştıklarını, yüzbinlerce aileye dayanışma ile ulaştıklarını, alt yapı çalışmalarını, Ayamama, Kurbağalı Dere gibi onlarca çalışma yapıldığını, var olan yatırımları devam ettirdiklerini, uçuk kaçık bir proje yapımına da girmediklerini, borç ödediklerini, pandemiye rağmen alt yapı çalışmalarının sürdürüldüğünü söyleyerek konuşmasını tamamladı. 

AK PARTİ’NİN DE, CHP’NİN DE RABİASI BELLİDİR

Zeyrek’in açıklamalarına karşılık, kendisinin eleştirileriyle ilgili tek kelime etmediğini söyleyen Ak Partili Muhammet Kaynar, sıradan bir vatandaşın şirketinin değil belediyenin sahip olduğu şirketinin bilgilerini istediklerini söyleyerek, Ediz Zeyrek’in denetim komisyonu raporunu okumadığını, muhalefet şerhi yazısını dahi onun yazmadığını iddia etti.  

“Muhalefet şerhine belediyemizin faaliyetleri diyerek başlamış, devamına İBB Sözcüsü Murat Ongun’un iğneleyici twitelerini sıralanmış. Birimlerin verdiği cevapları bile okumadan copy paste yapmış” diyerek devam eden Kaynar, “Ak Parti’nin Rabiası bellidir. CHP’nin Rabiasını söylersem utanırsınız. Yönetmelik ne, genelge ne, teknik ne, görüş ne arkadaş bilmiyor. İBB şirketleri denetlenemez diye bir yönetmelik yok. Bahsettiği şey Mali idareler Genel Müdürlüğünün görüş yazısıdır. Bu konuyla ilgili sıkıntın yoksa, gelin denetleyin derdin. Bunlar yarın öbür gün karşınıza gelir. Ben sizi uyarıyorum” dedi. 

Konuyla ilgili söz alan CHP Grup Sözcüsü Tarık Balyalı, denetim raporundaki amacın siyasallaşmış olduğunu söyleyerek, “Bir usulsüzlük çıkarmaktan çok, bu güne kadar söylenmiş siyasi argümanlara uygun bir çalışma olmuş” diyerek, 2007 yılında çıkan yönetmelikle denetim raporunun girişine şirketlerin denetim kapsamında olmadığına ilişkin bir madde yazdığını ve zamanında kendisinin de buna şerh düştüğünü söyledi. 

İKTİDARDAYKEN FARKLI, MUHALEFETTEYKEN FARKLI 

Denetim komisyonunun görev ve yetkilerini yeniden anlatan bir çalışma yaparak, bu taslağı meclisten geçirmeleri için TBMM guruplarına bir çalışma yapabileceklerini ve Ak Parti’nin bunu hemen çıkarabileceğini söyleyen Balyalı, Ak Parti’nin meselelere muhalefetteyken farklı, iktidardayken farklı baktığının altını çizerek devam etti. 

Merkezi idareden gelen payların bu yıl fazla olduğunu ve bunun da kanunla belirlendiğini ifade eden Balyalı, “Bu bir lütuf değildir” diyerek, öz gelirlerdeki azalmalarda ise pandemi etkisinin göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.Davet usulü ile yapılan ihalelerin, pandamı nedeniyle yapıldığını söyleyen Tarık Balyalı, konuşmasına şöyle devam etti. 

OBJEKTİF DEĞERLENDİRME YAPILMIYOR

Markete giriyorsunuz bütün sütlerin, peynirlerin fiyatı aynı mı? Hepsinin kendine göre özellikleri var, markası var, modeli var. Dezenfektan da maske de böyle. Kullanıldığı yere göre özellikleri var. Bunları hiç hesaba katmadan hepsi birbirinin kopyasıymış gibi ve hepsi aynı zamanda yapılmış gibi bakılıyor. Biz pandemi sürecinde maskeye ulaşmakta çok zorluk çektiğimiz zamanlar oldu. Merkezi iktidar 4 maskeyi aylarca nasıl dağıtacağını tartıştı, dağıtamadı. Biz bu süreçte İBB olarak İstanbul halkına ihtiyacı olan maskeyi ulaştırmak için olağanüstü çaba sarf etmişiz. Hiç objektif bir değerlendirme yapmadan, Muhammed Bey eleştiri yapıyor.

BOTAŞ’A ÖDENMESİ GEREKEN PARA SEÇİM ÖNCESİNDE İBB’YE AKTARILDI

Hepimiz biliyoruz ki İBB’nin İGDAŞ’a borcu var? İBB’nin kendi iştirakine niye borcu var? 2018 sonunda faizler dahil 2 milyar borcu vardı. İGDAŞ’ın 2018 yılında ekim, kasım, aralık aylarında vatandaştan topladığı doğalgaz paraları ne oldu? İGDAŞ’a borcumuz olmasının tek bir sebebi var, 2018’in ekim-kasım-aralık aylarında vatandaştan toplanarak BOTAŞ’a ödenmesi gereken faturalar ödenmediği ve seçim öncesinde İBB’ye aktarıldığı için İGDAŞ’ın BOTAŞ’a borcu var. 2 milyar liradan daha fazla. Bu borcu şimdi biz ödüyoruz. Nasıl ödüyoruz? Faizi ile beraber ödüyoruz. Meclise geldi, İBB’nin borca kefil olması bile istendi. İGDAŞ’ın BOTAŞ’a borcunu ödeyebilsin diye borçlanma kararları çıkarttık. İGDAŞ, BOTAŞ‘a olan borcunu bitirdiği zaman ne kadarlık bir faiz yükü üstlenmiş olacak ve İstanbul halkının cebinden ne kadarlık bir faiz çıkacak? En az 800 milyon lira, takdir ederseniz 2018 yılından alınan banka kredisinin faizi ile 2021 yılının mayıs ayında alınan banka faizi arasında dağlar kadar fark var. Şimdi bunları hiç düşünmeyeceksiniz İstanbul halkının fatura paralarını İBB’ye aktarıp onları harcayacaksınız, İGDAŞ’ı BOTAŞ’a milyarlarca lira borçlandıracaksınız bunun için faiz üstlendireceksiniz bu faizi İstanbullulara, İstanbul halkının vergilerinden oluşan bütçeden ödettireceksiniz sonra çıkacaksınız bize buradan borçlanma konusundan ders vereceksiniz. Yok böyle bir şey. 

İSKİ’NİN PARALARI NEREDE? 

Soralım yine bakalım büyükşehir belediyesi İSKİ’ye niye borcu var? 2018 yılında 3 milyar lira üstünde büyükşehir belediyesinin İSKİ’ye 4 milyara yakın borcu vardı. Seçim öncesinde İSKİ’nin kasasındaki paralar çekilip büyükşehir belediyesinde seçimlerde kullanılmıştı. KİPTAŞ’ta olanı da daha önce de söylemiştik aynı, benzer şeyler vardı. Bu ülkenin ekonomisini biz yönetmiyoruz, biz sadece büyükşehir belediyesinin aldığımız ekonomisini yönetmeye çalışıyoruz. Özellikle 2016-2017 civarında metro ihaleleri yapıldığında, Euro kaç paraydı, 3 lira 3,5 lira. Şimdi kaç para, bugün 10.30. Biz mi yaptık bunu, bu kur farkını biz mi yaşattık, bu faizi biz mi yaşattık? Gidin bakın bakalım 2015 - 2016’nın büyükşehir belediyesinin bütçesindeki faiz giderlerine kaç para? 150 - 160 milyon ya da 180 milyon lira. Şimdi ne ödüyoruz? Bir buçuk milyar lira. Peki bu bir buçuk milyar neye eş değer, neredeyse bir yıllık çalışan maaşımıza eş değer. Şimdi yapmış olduğunuz hatalı işlerle, ülkeyi kötü yönetmenizle, yaşattığınız döviz kriziyle biz üç kat dört kat kur farkı ödüyoruz bunun borçlanmaya etkisi oluyor. Şimdi çıkıp burada diyorsunuz ki ‘Borçlanma limitleri doldu.‘ Siz doldurdunuz. Ülkenin ekonomisini doğru düzgün yönetseydiniz de o kurlar yine 3 lirada 3,5 lirada kalsaydı da biz bu kadar faizi dışarı ödemeseydik.

CHP‘YE BİR TANE ARAÇ VERİLMİŞ Mİ?

2018 yılında bin 512 tane kiralık binek aracımız varmış, bugün itibariyle binek araç sayısı 969 düşmüştür ki, sadece binek araç sayısında azalma bile son derece önemlidir. Azalmaların hepsi de makam araçlarına yapılmıştır, hizmet araçlarından yapılamamıştır. Arkadaşlar incelemişlerdir; CHP İl Başkanlığı‘na, CHP‘nin TBMM‘deki Grup Başkanvekilliği‘ne, CHP‘nin genel başkan yardımcılarına, CHP‘nin yandaş vakıflarına, yandaş derneklerine bir tane araç kiraladığımızı bulabilmişler mi? Bulamazlar. Bütün Türkiye biliyor, geçmiş dönemde, AKP İl Başkanlığı‘na, AKP ilçe başkanlıklarına, AKP TBMM grup başkanvekilliklerine, AKP‘nin genel başkan yardımcılıklarına, AKP‘nin Gençlik Kolları‘na, yandaş vakıflara, derneklere, spor kulüplerine, ne kadar binek araç, makam aracı, lüks araç, otobüs verildiğini, hepimiz biliyoruz.

İMAMOĞLU’NUN İBB‘YE MASKE YA DA DEZENFEKTAN SATTIĞINI GÖRMEDİK

Ekrem İmamoğlu’nun kendi şirketinden İBB‘ye dezenfektan ya da maske sattığını görmedik. Kendi şirketinden kendi bakanlığına dezenfektan sattığı için Ticaret Bakanı istifa etti ya da görevden aldı arkadaşlardan tek kelime çıkmadı. Şimdi o farklı fiyatlardaki dezenfektanlara laf eden arkadaşların daha şundan bir ay önce istifa eden Ticaret Bakanı’na da o samimiyet içersin de iki kelime laf etmelerini isterdim. Fatih portresinin elbette masrafları vardır ama bu konuda ekspersiz bilgisi olduğunu bilmiyordum 

HANEDAN ÜYELERİNE 746 BİN LİRA ÖDENMİŞ

Yurt içinde ve yurt dışında bulunan hanedan üyelerini biz İBB olarak ağırlamışız. Üstelik öyle belediye tesislerinde yenilip içilmemiş. 5 yıldızlı otellerde yenilmiş içilmiş. Ne kadar ödenmiş Sultan 2. Abdülhamit Han’ın yurt dışında bulunan torunlarını ağırlamışız ve  2018 yılında seçimlerine 4 ya da 5 kala 764 bin 407 lira. Sultanın akrabaları için ödemişiz. 

İngiliz Lordlar Kamerasını ağırlamışız ve yüzbinlerce lira ödemişiz. 

AK PARTİLİLER KENDİ ARALARINDA İFTAR YAPMIŞLAR

2018 yılında düzenlenen protokol iftarına İBB olarak 3 milyon 272 bin 111 lira ödenmiş. Ama burada ayrıcalıklı ve garip durumlar var. İkisi ayrı ayrı. Az önce ne demiştik; araçlarla ilgili olarak? 3 bin kişilik iftarlara katılan kişi sayısı bin 838. Bu kişilerden bir tanesi benim. Ama ben katılmadım yemeğe. Ama listede ismim var. Listede, Doğan Bey ve Mesut Kösedağı da var. Bir tanesi de Ekrem İmamoğlu. Biz hepimiz gelmişiz, ama gelmemişiz Sayın Başkan. Bizim gelmediğimiz yemeklere, bizim gelmediğimiz iftarlara gelmişiz gibi not tutularak ilgili firmalar tarafından. Ben şimdi soruyorum; benim yemeğimi kim yedi? Hemen söyleyeyim kimin yediğini. Mesela AK Parti’nin genel başkan yardımcıları. Ak Parti il yönetimi, gençlik ve kadın kolları, AK Parti ilçe başkanları, AK Parti ilçe kadın Kolları. Yine bazı vakıf, dernekler ve onların temsilcileri. Ama siz, AK Parti genel başkan yardımcılarının yanında diğer partilerin de başkan yardımcılarını, AK Parti 24. dönem milletvekilleri adaylarını davet ettiğiniz gibi CHP milletvekilleri adaylarını da davet etmiş olsaydınız bunun bir anlamı olurdu. Ama bunlar da yok. AK Partililer kendi aralarında iftar yapmışlar, bunu da İBB’ye ödetmişler.”

BAĞIMLILIKLA İLGİLİ MÜDÜRLÜK KURDUK, 19 AY SONRA MÜDÜR ATADINIZ

Denetim raporuyla alakası olmayan kişilerin, raporla alakasız konuşmasını eleştiren Muhammet Kaynar, 21 B ihalesinin “öncesinde yapılması ön görülmüyorsa” yapıldığını ve bir yılı aşkın süredir tüm dünyanın pandamı yaşadığını belirterek, “Ayrıca ben maske veya dezenfektan işinin 21 B ile yapılmasını değil, pazarlıktaki fiyatını eleştirdim” dedi. 

VARSA SUÇ TEŞKİL EDEN BİR BELGE, SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULMALI

Bağımlılıkla ilgili komisyon değil, müdürlük kurduklarını ve CHP’li yönetimin 19 ay sonra müdür atandığını söyleyen Kaynar, bahsedilen müfettiş raporlarının ne olduğunu varsa ellerinde suç teşkil eden belgeyle birlikte mahkemeye gidilerek suç duyurusunda bulunulması gerektiğini ve bahsedilen müfettişlerden birininin müfettiş olacak özellikleri taşımadığının da mahkeme kararı ile sabitleştiğini hatırlattı. 

“Ben belediyenin kendi mekanlarında değil, içkili lüks mekanlarda verdiği yemeklerden bahsediyorum, siz bizim öğrencilere verdiğimiz verdiğimiz iftarlardan. Ben ihale ile iki katı süt dağıtın diyorum siz süt dağıtmayın diyormuşuz gibi algı yaratıyorsunuz” diyerek tepki gösteren Muhammet Kaynar, “Geçmişi karıştırmayı bırakın, 2 senede ne yaptığınızı anlatın. Kitleye mesajı böyle değil, yaptıklarınızla verin” diyerek konuşmasını tamamladı. 

Son olarak söz alan Ak Parti Grup Sözcü Faruk Gökkuş, “Biz 5 bin kişilik yemekler yaptık ama BELTUR’dan aldık. Siz de lüks lokantalardan değil, belediyemizin şirketinden alın” 

SELVİ SARITAÇ - İSTANBUL GÜNDEMİ

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.