Fıtıkta doğru bilinen yanlışlar!

Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Murat Hamit Aytar, bel fıtığında erken tanı ile tedavinin çok önemli olduğunu söyledi.  

Ancak toplumda doğru sanılan bazı hatalı bilgiler olduğunu aktaran Aytar, “Bunlar zaman kaybına neden oluyor, bunun sonucunda tedaviden etkin sonuç alınmasını önleyebiliyor. Daha kötüsü kas gücünde azalma, ilerleyen zamanda ise felç gibi ciddi sorunlara bile neden olabiliyor. Dolayısıyla bel fıtığıyla  ilgili doğru bilgi sahibi olmak ve bu doğrultuda korunma yöntemlerini uygulamak, fıtık sorunu başlamışsa gerekli tedavi planı için hekime ulaşmak büyük önem taşıyor” dedi.  

Uzman Dr. Murat Hamit Aytar, bel fıtığı hakkında toplumda doğru sanılan 9 hatalı bilgi hakkında uyarıp, önemli öneri ve uyarılar da yaptı.  

'YERDE YATMANIN FAYDASI YOK” 

  Yerde yatmanın fıtığa hiçbir faydası olmadığını anlatan Aytar, “Omurganın hafif şeklini alan ama çökmeyen orta sertlikteki yataklar, yani tam ortopedik veya yoğun içerikli visco grubu yataklar en ideal yatak olarak görülüyor” diyerek şöyle devam ediyor: “Çok sert veya çok yumuşak yataklar uygun olmayıp, yerde yatmak kötü bir tecrübedir. Sizi belde tutukluk ve daha çok ağrı ile kalkar hale getirecektir.” diye konuştu.  

  KURSE VE KUŞAK TAKMAK, AMELİYAT OLMAK... 

Aytar, korsenin beli destekleyip, ters hareketlerden kısmen de olsa koruyup, sıcak tuttuğunu dile getirerek, şöyle devam etti: 

“Ancak uzun süre düzenli kullanımı merkez bölge kaslarında tembelliğe ve güçten düşüşe yol açabilir. Ayrıca, toplumdaki yaygın inanışın aksine, tedavi planlamasında ilk seçenek ameliyat dışı tedaviler oluyor. Sorunlu disk konservatif tedavi yöntemleriyle tamamen eski sağlıklı haline dönmese de hasta bu tedavilerle ömür boyu ağrısız bir yaşam sürebiliyor. Ameliyat son çare olarak başvurulan bir yöntemdir. Bunun yanı sıra ameliyat dışı yöntemlerni fıtığı kalıcı olarak iyileştirdiği düşüncesi de yanlıştır. Ameliyat sorun yaratan dokuları ortadan net olarak kaldıran yöntem iken konservatif tedaviler ılımlı, kısmi fayda ile kesin çözüm sunmayıp omurganın iyileşmesine katkı sağlıyorlar.” 

“SÜLÜK, HACAMAT İYİLEŞTİRMEZ” 

Uzman Dr. Murat Hamit Aytar sülük, hacamat ve kupa çekme gibi yöntemlerin ciddi bir tedavi seçeneği olmadığını aktararak, “Bel fıtığı deriden çok derinde, birçok anatomik koruyucu yapıyla örtülü ve omurlar arasındaki disklerde gelişiyor. Dolayısıyla bu tür cilt ve cilt atını etkileyebilecek yöntemlerin o derinliğe ulaşıp tedavi sağlaması beklenmemelidir” diye konuştu.  

“BEL FITIĞI AMELİYAT SONRASI TEKRARLAMAYABİLİR” 

Uzman Dr. Aytar, bel fıtığı ameliyatlarında başarı oranının yüzde 90’lar gibi çok yüksek olduğunun altını çizerek, “Tekrarlama ihtimali ise ameliyatın yeterliliğine, omurga yapısına ve disk, eklem, bağ ile kas dokularının yeterliliğine ve kişinin kendini koruma kapasitesine göre değişmekle birlikte, bu risk yüzde 5-10 gibi düşük bir oranda seyrediyor. Hastaların fazla kiloları varsa bu yükten kurtulmaları ve zamanı geldiğinde uygun egzersizlerle güçlü bir omurga sağlamaları bel fıtığı nüksünü minimum seviyelere indiriyor, hatta hastaların büyük çoğunluğunda hiç tekrarlamıyor” ifadelerini kullandı.  

Aytar ayrıca, bel fıtığının genetik olduğu, bel fıtığı ameliyatlarının cinsel fonksiyon kaybına yol açtığı gibi düşüncelerin de yanlış olduğunu sözlerine ekledi. 

Halil Başer - İstanbul Gündemi