Dolar 38,4876
%0
Euro 43,8675
%-0.06
Altın 4.093,200
%-0.3
Bist-100 9.103,00
%-1.32

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Player yükleniyor...

Erdoğan'dan 'Muharrem İnce' ve 'Memleket Partisi'ne çok sert sözler! İstifa sonrası ortalık karıştı!

  • İstanbul Gündemi
  • 23.02.2022 - 13:58

CHP Ümraniye İlçe Başkanı Zeynel Kızılkaya ve İYİ Parti Ümraniye İlçe Başkanı Yüksel Karaçam’ı ziyaret ettiği için geçtiğimiz günlerde partisi tarafından ihraç edilmek istendiğini açıklayan Tolgahan Erdoğan, yazılı açıklama yaptı.

İşte o yazılı açıklama:

“İstanbul İl Başkan Yardımcısı olarak başladığım Memleket Partisi’nde 14.08.2021 tarihinde tekrar seçilerek göreve getirildim. 18.09.2021 tarihinde ise delegelerin oylarıyla yapılan Büyük Kurultay’da Genel Disiplin Kurulu Üyesi olarak bugüne kadar görev aldım. Partiye öncelikle katılma nedenimi Sayın İnce’nin “itaat değil, itiraz ediyoruz” ve ne cumhur ne millet, tek yol millet” söylemlerindeki ilkeli yaklaşım olmuştu. Ne var ki; beni partiye bağlayan bu düsturların beyanlarla örtüşmediğini gördüm. Görevim süresince deneyimlediğim ve gözlemlediğim bütün aksaklıkları gerek yazılı, gerek PM toplantılarında sözlü olarak dile getirdim. Bizi partiye bağlayan bütün ilkelerin çiğnendiğine bizzat şahit oldum. 25 Eylül 2021 tarihinde görev ve yetkilerimi kullanmak suretiyle bir PM üyesi tarafından partiye mensup bir üyeyi istifa ettirmem istendi. Bu etik ve ahlak dışı talimatla iş yapmayı reddettiğim için tehdit, sinkaflı ve hakaretamiz küfürlere muhatap oldum. Konu ile ilgili ulaştığım gerek Genel Başkan, gerek ise Genel Sekreter konuyu kapatmamı benden istedi. Bu yönde telkinlerde bulundular.”

“Sümen altı edilen konulardaki rahatsızlıklarımı MYK üyeleri ile bizzat paylaştım”

Bununla birlikte; partinin belirli yapılar tarafından büyütülmediğini, üye yazımlarının engellendiğini her ortamda dile getirdim. Partinin “ne cumhur, ne millet, tek yol memleket” söyleminden saptığını, bununla ilgili tespitlerimi gerek milletvekillerimize, gerek parti yetkililerimize birçok kereler sundum. 100 bin üye hedefi ile yola çıkan partide hedeften uzak kalındığını ve bununla belirli kişiler tarafından hangi amaçla yapıldığını her türlü ortamda korkmadan dile getirdim. Görev almış olduğum süre içinde, Türkiye’nin her yanından bir kısmı yazılı olarak bildirilen üye şikayetleri hakkında Genel Disiplin Kurulu’na tek bir dosyanın dahi getirilmemiş olmasını, MYK toplantılarında bu konunun gündeme dahi gelmemesini ve üzeri kapatılan, sümen altı edilen konulardaki rahatsızlıklarımı MYK üyeleri ile bizzat paylaştım. İlgili suçlamalara muhatap olan kişiler hakkında araştırma yapma yerine, bu kişilerin istifa ettirilmek suretiyle görevlerinden el çektirilmesini ve bu kişilerin bu suçları aslında kabul ettikleri halde “temiz” bir şekilde parti içinde saygınlıklarını korumasını içime sindiremedim.”

“Hakaret boyutuna varacak düzeyde bir üslupla benimle konuşan Genel Başkan tarafından 2 ay tweet atmamam istendi”

“Öte yandan; Twitter’da açtığımız sohbet odalarında ülke gündemini bile konuşmanın suç sayıldığına yönelik mesnetsiz bir yaklaşımla karşılaştım. Bu platformlarda olmamdan ve söz konusu sohbetleri yapmamam konusunda bizzat Genel Başkan tarafından yazılı olarak uyarıldım. İfade özgürlüğü kapsamında partiyi bağlamayacak şekilde yaptığım paylaşımlarımdan ötürü beni bizzat arayan ve insanların içinde hakaret boyutuna varacak düzeyde bir üslupla benimle konuşan Genel Başkan tarafından 2 ay tweet atmamam istendi. Daha da vahim bir biçimde; bu süreçte parti içinde her türlü dedikodu ve iftira odaklarının insanların özel hayatını nasıl tartışma yaptıklarını ve konuda parti yönetiminin en ufak bir girişimde bulunmadığını üzüntüyle izledim.”

“Kesin ihraç istemiyle parti meclisine sevk edildiğimi partinin sosyal medya platformlarından öğrendim”

“Bu olaylar yaşanırken 7 Şubat 2022 tarihinde yapacağımız bir sohbet odası toplantısına katılacak PM ve GDK üyesinin Genel Merkez tarafından nasıl engellemeye çalıştığını ve bu olay neticesinde bir PM üyesinin istifasını yine aynı şekilde gördüm. Yine bu süreçte yapılacak GDJ Başkanlığı seçimine Genel Başkan ve Genel Sekreter tarafından nasıl müdahale edilerek “liyakatin” sadece bir kelime olduğunu öğrendim. 11 Şubat 2022 tarihinde ise Türk siyasi tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir şekilde MYK’nın olağanüstü bir şekilde toplanarak kesin ihraç istemiyle parti meclisine sevk edildiğimi partinin sosyal medya platformlarından öğrendim.”

“Erzurum İl Başkanı’nın şahsıma yönelik küfürleri tüm kamuoyuna yansıdı”

“Konunun artık bu saatten sonra kamuoyu önüne açılarak bir itibar suikastına dönüşmesi neticesinde ben de konuyu kamuoyu önünde sosyal medya ortamındaki sohbet odalarında tartışmaya açtım. Bu süreçte partide görev alan kişilerden tehdit aldım ve istifa etmem konusunda baskıyla karşılaştım. Çünkü tüzükte açıkça belirtildiği üzere kesin ihraç ismetini karşılamayacak herhangi bir suçumun olmadığını gerek ben gerek parti yetkilileri tarafından açıkça biliniyordu. 15 Şubat 2022 gecesi açtığımız sohbet odasında 100 bine yakın insan katılmıştı ve sohbet odasında Erzurum İl Başkanı’nın şahsıma yönelik küfürleri tüm kamuoyuna yansıdı.”

“Partide kadının, liyakatin, emeğin, gençlerin hiçbir önemi bulunmamaktadır”

“Her ne kadar partide disiplin sürecim işliyor olsa da edilen bu küfürlerle ilgili Genel Merkezin en ufak bir girişimde bulunmaması konuyu örtbas etmeye çalışması yalnızca benim için değil, tüm Türkiye siyaseti için istenmeyecek bir durumdur. Ayrıca Parti Sözcüsü bir kadının, bir annenin kutsal değerlerimizden olan annemize edilen küfürleri kamuoyu önünde destekler nitelikle konuşması ve bunu çıktığı bir TV kanalında meşrulaştırmasını ve daha da öte savunmasını büyük bir üzüntü içerisinde takip ettim. Gördüğümüz gibi partide kadının, liyakatin, emeğin, gençlerin hiçbir önemi bulunmamaktadır.”

“Savunduğumuz değerlerle örtüşmediğini net bir şekilde gördüm”

“Sadece para, itaat ve pazarlık odaklı yapılan bu siyasette yerimizin olmadığını, savunduğumuz değerlerle örtüşmediğini net bir şekilde gördüm. 19 Şubat 2022 tarihinde tarafıma iletilen, içeriği ve kapsamı belirsiz, mesnetsiz iddiaları içeren disiplin dosyasını incelediğimde isnat edilen sözde suçlamaların tamamına yakınının disipline sevkimden sonra işlendiği açıkça ortadadır. Kaldı ki iki ziyaretin disipline sevkimden aylar önce gerçekleştiği ve sosyal medya hesabım incelenmek suretiyle delil yaratmak adına hukuka aykırı bir şekilde fişleme yapılmak suretiyle dosyaya eklendiği açıktır. İkamet ettiğim ilçe olan İstanbul Ümraniye’de kendi partimin ilçe başkanını ziyaret ettikten sonra kendisini de davet ederek söz konusu CHP ve İYİ Parti Ümraniye İlçe Başkanlıkları ziyaretlerim dosyamda suç unsuru olarak yer almıştır.”

“Böyle bir siyasi anlayış şeref madalyası niteliğindedir”

“Toplumun kutuplaştırıldığı böyle bir ortamda bu türde olması gereken medeni ziyaretlerin demokrasimize son derece yapıcı katkılarının olduğu aşikardır. Ne var ki ziyaretlerde bulunduğum parti temsilcileri tarafından güzel karşılanmış olsak da partim tarafından bunun suç unsuru olarak görülmesi kanımca yine Türk siyasi tarihinde görülmemiş bir vaka olarak tarihe geçecektir. Fakat benim için böyle bir siyasi anlayış şeref madalyası niteliğindedir.”

“Tüm haksızlıklara karşı boyun eğmedim”

“Bu süreçte şahsıma destek olan gerek partili, gerek parti dışı tüm dostlarıma şükranlarımı bildirerek, tarafıma, aileme, sevdiklerime aleni hakaret eden tüm aymazlarla hukuk önünde hesaplaşacağım. Partinin yola çıkarken ortaya koyduğu temel ilkelerden her defasında taviz verilmesinden dolayı ve Sayın İnce’nin 2018 CHP Kurultayı’nda yapmış olduğu “Partide hesap sorma, itiraz kültürünü yerleştireceğiz. Ezilen ve mağdur olan kim varsa yanında olacağız. İtaat eden değil, itiraz eden olacağız” söylemlerinin tamamen içi boş ve göstermelik olduğunu, “demokrasi, demokrasi” diye bağıranların iktidar olduğunda nasıl sözde demokrasiyi rafa kaldırıp nasıl otokrasiye dönüştürülebileceğine, tek adam zihniyetine itiraz edip nara atanların en ufak bir parti iktidarında bile tek adamcılığı nasıl uygulayacağını görmüş durumdayız. “Küçük olsun, beni olsun” zihniyetinin kendi ilke ve çıkarlarımla örtüşmemesinden ötürü yapılan tüm haksızlıklara karşı boyun eğmedim.

“Kendi onuruna sahip çıkamayan, milletin onuruna sahip çıkamaz”

“Son olarak şunu belirtmek istiyorum ki; kendi onuruna sahip çıkamayan, milletin onuruna sahip çıkamaz. Dava arkadaşlarının onurunu koruyamayan, ülkesinin ve vatandaşların hakkını, şerefini koruyamaz. Siyaset milletin onurunu yüceltmek içindir. Bu davranışları yapanlar kadar buna göz yumanlar da tüm bunlardan mesuldür. Yukarıda bir kısmını belirttiğim nedenlerle, almış olduğum karar doğrultusunda 22.02.2022 tarihi itibariyle Memleket Partisi Genel Disiplin Kurulu ve parti üyeliğinden istifa ediyorum.”

Göksenin Aktaş-İstanbul Gündemi

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.